O kızı o kadar çok görmek istedim ki gardımı düşürdüm. | Open Subtitles | لكني أردت رؤية وجهة الفتاة كثيراً لذا خرجت عن حمايتي للحظة |
Sanırım kendimi yeniden iyileştirip bir çeşit kefaret bulup bulamayacağımı görmek istedim. | Open Subtitles | أعتقد أنّي أردت رؤية إذا أمكنني جمع نفسي مُجددًا أو إيجاد خلاص |
Arabada ısıtılmış koltuk var mı görmek istedim. | Open Subtitles | أردت رؤية إن كانت هذه السيارة تحوي مقاعد للتدفئة |
Bir kadının çıplak ayaklarını görmek istiyorsan, aşağı bakman yeterli. | Open Subtitles | إذا أردت رؤية مرأة حافية كل ما عليك هو النظر للأسفل |
Buraya taşındığımızdan beri buranın içerisini hep görmek istemiştim. | Open Subtitles | أتعلم، لطالما أردت رؤية هذا المنزل من الداخل منذ أن قطنا في هذا الحي |
Sadece o güzel bayanı görmek istedim. Kendine dikkat et. | Open Subtitles | أوه سيد دولي لقد أردت رؤية السيدة الجميلة |
Baksana ne kadar mutlusun. Bu yüzü yeniden görmek istedim. | Open Subtitles | أنظر كم كنت سعيداً أردت رؤية هذا الوجه ثانيةً |
Bunu getirmek için geldim... ve nasıl olduğunu görmek istedim. | Open Subtitles | لا أنا هنا لأسلّم هذا و أردت رؤية كيف هو حالك |
Barışın olduğu bir yer görmek istedim. | Open Subtitles | . أردت رؤية المكان . حيث بدت المصالحة محتملة |
Sadece Norse kadınlarını, erkek gibi savaşan Valkyrileri görmek istedim. | Open Subtitles | أردت رؤية المرأة النرويجية فقط فالكري العظيمة تقاتل كالرجال |
Arabasını ne hâle getirdiğimi görünce yüzünün alacağı ifadeyi görmek istedim. | Open Subtitles | أردت رؤية نظرة وجهه عندما يرى ما فعلت بسيارته |
İnsanlar birbirimize çok benzediğimizi söylüyorlar, o yüzden ben de seni bizzat görmek istedim. | Open Subtitles | لقد قال لى الناس أننا متشابهان كثيرا لذا أردت رؤية ذلك بأم عيني |
Eğer Bilgisayarı tekrar görmek istiyorsan bu odadaki hiçbir şeye dokunmayacaksın. | Open Subtitles | أذا ما أردت رؤية التداخل مرة آخرى لن تلمس اى شيء فى تلك الغرفة |
İkinci anahtarı görmek istiyorsan rehinelerin yarısını ver bana. | Open Subtitles | إذا أردت رؤية المفتاح الآخر قم بتسليمي نصف الرهائن |
Evreni görmek istemiştim, ben de bir Zaman Lordu çaldım ve kaçtım. | Open Subtitles | لقد أردت رؤية الكون لذلك قمت بخطف "سيد زمن" و هربت بعيدا |
Ne kadar mutlu olduğuna bir bak. Bu yüzü yine görmek istiyorum. | Open Subtitles | أنظر كم كنت سعيداً أردت رؤية هذا الوجه ثانيةً |
Ciddiyim Mike, gerçek bir hayalet görmek istersem en uygun yer neresi olur? | Open Subtitles | ولكن بجديه مايك, إذا أردت رؤية شبح حقيقي فأي الأماكن الأفضل؟ |
Eğer ateş eden bir posta kutusu görmek istiyorsanız bundan daha iyisini bulamazsınız. | Open Subtitles | إذا أردت رؤية صندوق بريد يقتل فتى هذا أقرب شيء تحصل عليه |
Her zaman yönetici tuvaletlerinin içini görmek istemişimdir. | Open Subtitles | لطالما أردت رؤية ما في داخل حمام الرئيس التنفيذي |
Evrenin bize sunduğu her şeyi görmek istiyordum. | TED | أردت رؤية كل شيء يستطيع الكون إظهاره لنا. |
Gidip adamı yakalayacağım. görmek istersen sen de gelebilirsin. | Open Subtitles | حسناً، سأذهب إلى عنوانه، ويمكنك المجئ، إذا أردت رؤية ما يمكنك رؤيته |
- Komiser, Onun telefon kayıtlarını görmek istemiştiniz. Evet. | Open Subtitles | ـ كابتن أردت رؤية سجل هاتفها ـ نعم |
Ama 3 günlük yolculuktan sonra, Britanyayı görmeye gittim 3 günlüğüne. | Open Subtitles | و لكن بعد ثلاثة أيام في البحر... أردت رؤية العميد قلت: |
Ona gazetede gördüğümden beri, ...burayı görmek istediğimi söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرته أنني لطالما أردت رؤية واحد بما أنني أقرأ عنهم في الصحف |
Herşeyi görmek isteseydim, zaten sinek olurdum. | Open Subtitles | إن أردت رؤية كل شيء، لإخترت أن أكون ذبابة |
Bunu yaptık, çünkü iç sesimizi dinledik, çünkü şunu fark ettim: Eğer gerçek bir polis reformu görmek istiyorsam, kamu düzeni için yetkili olduğum toplumlarda berbat düşüncelerimizi değiştirmek zorundaydık. | TED | مازلنا نقوم به لأننا نستمع إلى ذلك الصوت بداخلنا، لأنني أدركت التالي: إذا أردت رؤية إصلاحا حقيقيا في قطاع الشرطة في المجتمعات التي كنت أراقبها وأراقب سلامتها، علينا تغيير تفكيرنا. |
Evet. Babanı görmek istediğinde sallaman yeter. | Open Subtitles | كل ما عليك فعله هو هزها إذا أردت رؤية والدك |