Hediyem olsun. Yapılan iyiliğin karşılığını vermesini bilirim. | Open Subtitles | انها هدية منى فأنا أعرف كيف أرد الجميل |
İyiliğin karşılığını verdiğimi söyleyeceklerdir. | Open Subtitles | و سيخبرونك أننى رجل أرد الجميل |
İyiliğin karşılığını verdiğimi söyleyeceklerdir. | Open Subtitles | و سيخبرونك أننى رجل أرد الجميل |
İyiliğinin karşılığını vermek istedim. | Open Subtitles | بالطبع . أنا أردت أن أرد الجميل |
İyiliğinin karşılığını veriyorum, tabii vaktin varsa. | Open Subtitles | وأنا أرد الجميل إن كان لديك وقت |
İyiliğin karşılığını verdiğimi söyleyeceklerdir. | Open Subtitles | و سيخبرونك أنني رجل أرد الجميل |
Çoğunuzun bildiği gibi, Gregory House benim için bir konuşma yaptı ben de yaptığı iyiliğin karşılığını vermek istedim. | Open Subtitles | كما تعرفون جميعاً أعطى (جريجوري هاوس) خطبة عني أود أن أرد الجميل |
İyiliğinin karşılığını vereyim. | Open Subtitles | دعني أرد الجميل لا أستطيع التصديق أنكَ (كونراد هيلتون) |
- Bir ara bu iyiliğinin karşılığını vermek isterim. | Open Subtitles | -أود أن أرد الجميل في وقت ما |
Ben de karşılığını veriyorum. | Open Subtitles | لذا فأنا أرد الجميل |
Ben de karşılığını veriyorum. | Open Subtitles | فقط أرد الجميل |