"أرسلوني إلى" - Translation from Arabic to Turkish

    • gönderdiler
        
    • yolladılar
        
    İşte bu yüzden annemle babam din kampına gönderdiler. Open Subtitles لهذا أمي وأبي أرسلوني إلى معسكر السيد المسيح
    10 yaşındayken beni yatılı okula gönderdiler. Open Subtitles أرسلوني إلى مدرسة داخلية عندما كنت في العاشره
    Beni Boston'a tedavi ya da yardım bulmam için gönderdiler. Open Subtitles أرسلوني إلى بوسطن .للعثور على مساعدة أو علاج
    Böylece beni okula yolladılar, orada bir yerde, sırf meşgul olayım diye. TED وقد أرسلوني إلى المدرسة، لمجرد أن أكون منشغلاً في مكان ما.
    Beni buraya yolladılar çünkü seni tanıyabilecektek kişi bendim. Open Subtitles أنهم أرسلوني إلى هُنا لأنني الشخص الوحيد الذي يُمكن أن يتعرف عليك.
    Moskova'da okumak istedim ancak böyle berbat yere gönderdiler. Open Subtitles كنت أرغب بالدراسة في موسكو، لكنهم أرسلوني إلى هذا المكان الرهيب
    Beni, bu sözü edilen videoyu çeken kişiye büyük bir ödül vermem için gönderdiler. Open Subtitles أرسلوني إلى هنا لأدفع مكافأة كبيرة لصانع هذا الفيديو.
    Bakın, beni buraya yumurta hakkında rapor vermem için gönderdiler. Yumurtayı haftalardır dışarıdan gözlemliyorlar. Open Subtitles لقد أرسلوني إلى هُنا لأبلّغهم بمُستجدّات البيضة، فقد كانوا يُراقبونها لأسابيع من الخارج.
    Beni kaç tane deli doktoruna gönderdiler biliyor musun? Open Subtitles هل تعلمين كم من مرة أرسلوني إلى أطباء نفسين ؟
    Beni kilit altında tutmak için hapishaneye gönderdiler. şimdi arabalar olmayacak diye düşünerek ve ceza kesilcek çok önemli şahıslar. TED أرسلوني إلى السجن ليكفوا عنهم شري ، ظنا منهم ، بأن الآن لن يكون هناك سيارات ولن يكون هناك كبار شخصيات ليحصلوا على مخالفات.
    Beni seninle çalışmaya gönderdiler. Open Subtitles إنهم أرسلوني إلى هُنا كي أعمل معك.
    Beni bütün sabah pskiyatriste gönderdiler. Open Subtitles أرسلوني إلى طبيب نفسي هذا الصباح
    Beni Pennsylvania'daki bir ıslahevine gönderdiler. Open Subtitles أرسلوني إلى مدرسة إصلاحِ في بينسلفانيا
    Bir görevde çuvalladım... ve beni bu küçük durgun yere gönderdiler... bana ders vermek için, tamam mı? Open Subtitles لقد شددت على مهمة اخرى ... وهم أرسلوني إلى هذا المكان الهادئي الصغير ... ليلقنوني درساً ، حسناً ؟
    Beni oraya gönderdiler. Dediler ki, "Git inşa et." Open Subtitles لقد أرسلوني إلى هناك قالوا , "أذهب لتبني"
    Kripton yok olmadan hemen önce beni Dünya'ya gönderdiler. Open Subtitles أرسلوني إلى الأرض مباشرة قبل أن يدمر"كريبتون"
    Bilgi Değiştirme Bölümünden geliyorum. Beni buraya yolladılar. Open Subtitles لقد ذهبت إلى قسم تعديل المعلومات و أرسلوني إلى هنا
    Beni lider olduğum için buraya yolladılar. Open Subtitles لقد اعتبروني قائد المجموعة لذا أرسلوني إلى هنا
    Hasta olmadığım için beni yukarıda tedavi edemeyeceklerini söyleyip aşağıya yolladılar. Open Subtitles لا يمكنهم إسعافي فوق، لذا أرسلوني إلى هنا
    Vory uluslararası olunca bizi Avrupa'ya yolladılar. Open Subtitles عندما أصبحت منظمة دولية أرسلوني إلى أوروبا
    Beni oraya ölmeye yolladılar. Open Subtitles أرسلوني إلى هناك كي أفارق الحياة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more