Kahretsin Shannon. Arazini istiyor musun, istemiyor musun? | Open Subtitles | عليه اللّعنة ، شانون هل تريدى أرضك أم لا ؟ |
Üç aylığına 1000 sterlin ve güvence olarak da Arazini mi gösteriyorsun? | Open Subtitles | سأعطيك ألف جنية لمدة 3 أشهر و تكون أرضك كضمان ليّ؟ |
Yerini, toprağını seçmeli ve orayı almalısın. | Open Subtitles | يجب أن تختار موقعك وأن تبحث عن أرضك الخاصة |
Ama birisi senin toprağını alırsa, sonra o hep oradadır. | Open Subtitles | ولكن إن سرق أحدهم أرضك فإنها ستكون دائما هناك يمكنك أن تزورها، فسوف تكون موجودة دائما هناك |
- Eğer senin arazin değilse, neden bize emir veriyorsun? | Open Subtitles | ،إن لم تكن هذه أرضك فلمَ تلقي علينا الأوامر ؟ |
Para ve arazi sizinse bu salonunda Sizin olacağı anlamına gelmiyor mu? | Open Subtitles | إذا كان المال مالك و الأرض أرضك هذا يعني أنها ردهتك ؟ |
Eğer bu dediklerini kanıtlarlarsa Sizin Toprağınızı satabilirler. | Open Subtitles | لو أمكنهم إثبات ذلك يمكنهم بيع أرضك |
Kendi topraklarına geri dön, ...ve söz verdiğin tapınağı inşa et. | Open Subtitles | عودى إذن إلى أرضك و احفظى العهد الذى عاهدتنى به |
Borcuna karşılık güvence olarak Arazini gösterdin. | Open Subtitles | أنا لم أسأل إذا أو سواء كان الأمر. أرضك غرامةً ليّ تسديداً لدينك. |
Araziler sınırlı dışarıda senin Arazini isteyen bir sürü adam var. | Open Subtitles | المزارعون قليلون ومطلوبون بشدة، وهناك الكثير من الناس هنا يريدون امتلاك أرضك. |
Arazini satın almak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أشتري أرضك. |
- Evet. Dahası, hiç kimse senden toprağını da alamaz. | Open Subtitles | وماذا بعد، لا أحد يستطيع أن يسلب منك أرضك. |
O zaman birinin gelip toprağını alması hakkında biraz tecrüben var. | Open Subtitles | إذاً فأنت تعرف الشعور عندما يأخذ أحدهم أرضك |
O zaman birinin gelip toprağını alması hakkında biraz tecrüben var. | Open Subtitles | إذاً فأنت تعرف الشعور عندما يأخذ أحدهم أرضك |
Ve arazin sensiz çok daha değerli olacak. | Open Subtitles | قيمة أرضك أكبر دون وجودك عليها |
Araziye hayalinizdeki evi yapıyorsunuz, ve kısa bir süre sonra, petrol şirketinin Sizin arazinize petrol musluğu inşa ettiğini fark ediyorsunuz | TED | بنيت بيت أحلامك على تلك الأرض، وبعدها بفترة قصيرة، تكتشف أن شركة غاز تحفر بئراً على أرضك. |
Mutlu "Toprağınızı Çalıp, Halkınızı Öldürdük" günü. | Open Subtitles | سعداء أننا سرقنا أرضك وقتلنا ناسك يوما0 |
Çiftliklerin sayısı az ve çok talep görüyorlar ve burada senin topraklarına sahip olmak isteyecek bir sürü adam var. | Open Subtitles | المزارعون قليلون ومطلوبون بشدة، وهناك الكثير من الناس هنا يريدون امتلاك أرضك. |
bölgeni ihlal ediyormuş gibi hissetmeni istemem. | Open Subtitles | أنّي تعدّيت على أرضك. |
O zaman kadar araziyi temizleyip evlerinizi inşa etmiş olursunuz. | Open Subtitles | بحلول هذا الوقت ستكون قد مهدت أرضك و بنيت منازلك |
Mr. Habershorn ilgileniyorsanız eğer arazinizi size yapmak istediğiniz ne ise geri gerçek fiyatından satabilirim. | Open Subtitles | " سيد " هابرشورن ، إذا كُنت مُهتماً أنا أنوي أن أبيع لك أرضك مُجدداً |
Toprağında bir okul olmasını istemez miydin? | Open Subtitles | ألا تتمنى لو أنه كانت هناك مدرسة في أرضك ؟ |
Gecikmemin sebebi, kazı arazinizden birini kovmakla meşgul olmamdı. | Open Subtitles | لقد تأخرت يا سيدتي لأنني كنت أبعد رجلاً عن أرضك |
Ya da toprakların ve hayatınla vedalaş. | Open Subtitles | أو قوم بتقبيل أرضك , إذا كانت حياتك ستذهب مع السلامة |
arazinizdeki kereste kesim hakkı iddiamdan vazgeçip bu lüzumsuz durumdan ötürü sizi zora soktuğum içi özür diliyorum. | Open Subtitles | أتخلى وأتنازل عن الدعوى المقامة بشأن أحقية أخشاب الأشجار على أرضك وأعتذر عن كونى نافذ الصبر ورفعى لدعوى باطلة |
Yasa'nın Tekrarı, bölüm 29, ayet 23, senin Vadedilen topraklarını bize anlat. | Open Subtitles | سفر التثنيه, الفصل الـ 29 المقطع الـ 23 يخبرنا عن أرضك الموعوده |