"أرضية" - Translation from Arabic to Turkish

    • zemininde
        
    • yerde
        
    • yer
        
    • Dünya
        
    • kara
        
    • zeminde
        
    • yere
        
    • zemini
        
    • zeminine
        
    • zeminini
        
    • pistinde
        
    • pisti
        
    • zeminindeki
        
    • katında
        
    • döşemenin
        
    Uykusuzluk dayanılmaz olmuştu ve iki gün sonra hakikaten uykusuz kalarak bütün geceyi bodrum katındaki banyonun zemininde geçirdim. TED الأرق لم يعد يُحتمل وبعد يومين من عدم النوم فعلياً، قضيت ليلة كاملة على أرضية حمام الطابق السفلي.
    "Mutfakta yerde sevişebiliriz ve çocuklar içeri girecek korkumuz yok." Open Subtitles يمكننا المعاشرة على أرضية المطبخ دون القلق من مرور الأطفال
    yere baktım ve taş zemine yer kanalları açıldığını gördüm. TED نظرت للأسفل ورأيت أرضية التصريف قد قطعت من حجر الأرضية.
    Alternatif doğruların dünyasında yaşıyoruz, insanların istatistikleri tartışma yapacak ortak bir zemin olarak görmedikleri bir Dünya. TED نعيش في عالم من الحقائق البديلة، حيث لا يجد الناس إحصائيات ذات أرضية مشتركة، وهذا هو أصل الخلاف، وهذه مشكلة.
    Şimdi, tam burada etrafta kara mayınları döşeli olduğunu ve ne zaman bunlardan birine basabileceğini hiç bilmediğini düşün. TED تخيل الأن وجود ألغام أرضية مدفونة هنا، ومبعثرة حولك، ولن تعرف أبدًا متى قد تتعثر في إحداها.
    Kayak yapmaya gitseydik soğuk bir zeminde uyumak zorunda kalacaktım. Open Subtitles أنظري، لو كنت ذهبت للتزحلق كنت سأنام على أرضية باردة في مكان ما
    Öyle eski bir zemini onarmanın tek yolunun söküp tekrar yapmak olduğunu söyledi. Open Subtitles قال الطريقة الوحيدة لإصلاح أرضية متهالكة كهذه هي نزع ألواح الأرضية واستبدالها كلها
    Roger'ı yemek odasının zeminine yığılmış buluyorum, güvenlik görevlim de dişlerini lavaboya tükürüyor. Open Subtitles وأنا أجد روجر على أرضية غرفة الطعام ورجل الأمن يبصق أسنانه في مغسلة
    Seni orada, mutfak zemininde sanki fare kapanıymışsın gibi bırakıyor. Open Subtitles تتركك جالساً على أرضية المطبخ وكأنك شِرك للصراصير
    Aslında Connie bize kocan Bill'le... salonunuzun zemininde seviştiklerini söyledi. Open Subtitles في الواقع, كوني أخبرتنا أنها مارست الجنس مع بيل في منزلك, على أرضية غرفة المعيشة
    Yangın dolabın zemininde başladı, duvardaki kablolarda değil. Open Subtitles لقد نشب الحريق على أرضية الخزانة وليس في التمديدات الكهربائية بالحائط
    Farmer, erişkin bir erkeği oturma odasında, yerde baygın bulmuş. Open Subtitles حدد المزارع ذكر بالغ فاقد الوعي على أرضية غرفة الجلوس
    New York'a ilk geldiğimiz gün, ailemin kaldığı kimsesizler barınağında, anneannemle beraber yerde bir kuruş bulduk. TED لذا في اليوم الأول لوصولنا إلى نيويورك، وجدت أنا وجدتي بنسا واحدا على أرضية ملجأ للمشردين والذي كانت تقيم فيه أسرتي.
    Dördü bir ikiz yatakta uyuyor, ve üçü çamur üzerinde ve muşamba yerde uyuyorlar. TED ينام أربعة في سرير مزدوج، وينام ثلاثة في أرضية من الطين ومشمع.
    Sosyal faaliyetler için yeni referans düzlemleri, yeni yer düzlemleri görüyorsunuz. TED إذاً ترون مستويات صِفرية جديدة أو سطوح أرضية جديدة للنشاط الاجتماعي.
    Ve bu ortak bir zemin bulmakla sonuçlanır, benim ne istediğimle senin ne istediğinin çakıştığı yer. TED وهو ما يعني إيجاد أرضية مشتركة، حيث يتداخل ما أريد أنا مع ما تريده أنت.
    Çok eski bir Dünya yazısı. Çivi yazısı. Open Subtitles انها كتابة أرضية قديمة جدا انها المسمارية
    Haritaya göre, bulundukları yerde kara parçası yok. Open Subtitles لكن اين هم على الخريطة، لا يوجد كتل أرضية
    Ne de olsa ortak amaçlar, can düşmanları bile ortak bir zeminde buluşturabilir. Open Subtitles مع كل هذا فإن توحد الأهداف يمكن أن تمنح حتى ألدّ الأعداء أرضية مشتركة
    Öncelikle, pürüzsüz düz bir yere ihtiyacım var. Mesela bunun gibi. Open Subtitles أولاً , أحتاج أرضية مسطحة لطيفه . كهذه على سبيل المثال
    Dört yaşındayken, mutfağın zemini altında yaşayan bir bahçe buldum. TED في سن الرابعة وجدت حديقة تحت أرضية المطبخ
    Sonrasında tekrar içeriye gidip oturma odasının zeminine üç gram eroin bıraktım ve babayı yedi yılla on yıl arası yolculuğa gönderdim. Open Subtitles لذا عدت للداخل وضعت جرامات من الهيروين على أرضية غرفة المعيشة و أرسلت الأب في جولة للسجن من 7 إلى 9 سنوات
    Depo zeminini ayarlamak için devimsel ve uyarlanabilir algoritmalar kullanıyoruz. TED باستخدامنا لخوارزميات ديناميكية وقابلة للتكيف لضبط أرضية المستودع.
    Gel hadi, bana hakaret edeceksen en azından dans pistinde et. Open Subtitles , لو أنكِ ستهينني على الأقل افعلي هذا على أرضية الرقص
    Mobilyaları çıkartalım. Burası dans pisti olacak. Open Subtitles اخرجوا الأثـاث من هنـا ، نريد المكان بأن يكون أرضية للرقص
    Senin yepyeni, son teknoloji ürünü zeminindeki bu beş nokta. Open Subtitles هذه العلامات الخمسة على أرضية وحدتك الجديدة الحديثة؟
    Bu kaynakları stüdyo katında tuttu ve çoğu kez aynı anda birden fazla projede çalıştı. TED كان يحتفظ بهذه المصادر مفتوحة على أرضية مرسمه، وكان غالبًا ما يعمل على عدة مشاريع في الوقت نفسه.
    Yani, odamdaki döşemenin altından çıkan albüm senindi, değil mi? Open Subtitles أقصد، هذا سجل قصاصاتك تحت أرضية غرفة نومي، صحيح ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more