| Onunla konuşmak istiyorum çünkü abisinin öldürüldüğüne inanıyorum. | Open Subtitles | أرغب بالحديث معه لأنني أظن ان شقيقه قُتل |
| Mümkünse Jack ile konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | أرغب بالحديث مع جاك ان سمحتم لكي أعتذر |
| Herneyse Biggs, seninle annen hakkında konuşmak istiyorum | Open Subtitles | على العموم، أرغب بالحديث .معك عن والدتك |
| Üşüyorum ve kızıyorum. Seninle artık konuşmak istemiyorum. | Open Subtitles | أنا أبرد , و أشعر بالغضب لا أرغب بالحديث بعد الان. |
| Geçirdiğim gece hakkında daha fazla konuşmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أرغب بالحديث عن ليلتي بعد الان |
| Geri istedim ama onunla konuşmak istemedim. | Open Subtitles | أردت استعادته، لكنّني لم أرغب بالحديث له |
| Avukatımla görüşmek istiyorum. | Open Subtitles | أرغب بالحديث مع المحامي الخاص بي. |
| Baska bir sey konusmak istiyorum. | Open Subtitles | أرغب بالحديث عن شيء آخر |
| konuşmak istediğim temel konu şu: temel fizik alanında, güzelliğin doğru teoriyi seçmek için çok başarılı bir kriter olması ile ilgili etkileyici bir deneyimimiz var. | TED | الشئ الرئيسي الذي أرغب بالحديث عنه هو هذا: أن لدينا هذه التجربة المتفردة في مجال الفيزياء الأساسية أن الجمال هو طريقة ناجحة جداً لإختيار النظرية الصحيحة. |
| Gönüllüler Kampı hakkında konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | أرغب بالحديث إليك عن مخيم ويلينغ |
| konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | أيمكنني الدخول؟ أرغب بالحديث حقًا. |
| Seninle konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | أوه .. جوكا برو أرغب بالحديث معك |
| - Ama seninle konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | لكنني أرغب بالحديث معك |
| Seninle ciddi bir konuda konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | أرغب بالحديث معكِ بجدية |
| Çünkü ilk önce küçük kızımla konuşmak istiyorum, Anthony. | Open Subtitles | -حسن ! لأنّني أرغب بالحديث مع ابنتي العزيزة أوّلاً يا (أنتوني) |
| Hayır, ben sizinle konuşmak istiyorum... | Open Subtitles | كلا, أرغب بالحديث معك |
| Şimdi bu konuda konuşmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أرغب بالحديث معه بشأن هذا الآن |
| Çünkü aslında seninle - konuşmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا لأنني في الواقع لم أرغب بالحديث معك |
| Lütfen otur. İstemiyorum. konuşmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أرغب بالجلوس ولا أرغب بالحديث معكم |
| Kimseyle konuşmak istemedim. Sadece eve gitmek istedim. | Open Subtitles | لم أرغب بالحديث لأي شخص أردتُ فقط الذهاب للمنزل |
| - Yardımcı McGregor ile görüşmek istiyorum. | Open Subtitles | أرغب بالحديث مع النائب مكريغور |
| Florence'le konusmak istiyorum. | Open Subtitles | أرغب بالحديث مع "فلورنس" |
| Umarım, tamam, bunun üzerinde çok zaman harcamayacağım, ama üzerinde konuşmak istediğim bir yazar kitap yayımladığında yayın süreci karmaşık olduğundan | TED | آمل ذلك، حسناً، لن أضيع وقت طويل حول ذلك، لكن ما أرغب بالحديث عنه هو بعض الإنقطاع الذي يظهر عندما ينشر مؤلفاً كتاباً |