"أرويها" - Translation from Arabic to Turkish

    • anlattığım
        
    • sulayabilir
        
    • hikayem
        
    anlattığım hikaye şuydu. Yukarıdaki tanrılar. İki insan vardı. TED إليكم القصة التي كنت أرويها. الآلهة هناك. وهناك شخصين.
    Derste anlattığım hikayeler sadece örnek. Open Subtitles القصص التي أرويها في الصف ما هي إلا للايضاح.
    Sana küçükken anlattığım, Doğu'nun Kralı olan babası tarafından bir inciyi aramak için Mısır'a gönderilen bir prensin bir şövalyenin hikayesini hatırla. Open Subtitles تذكّر القصة التي كنت أرويها لكعندماكنتصبياً.. حول الأمير الشاب. الفارس،
    - Bunları sulayabilir miyim? - Olur, sula. Open Subtitles أيمكننى أن أرويها - نعم , هيا -
    - Bunları sulayabilir miyim? - Olur, sula. Open Subtitles أيمكنني أن أرويها - نعم , هيا -
    Bu harika çünkü size anlatacak bir hayat hikayem yok. Open Subtitles هذا عظيم. لأنني لا أملك قصة حياة كي أرويها لك.
    Annem ve babamla köprüden geçişimizle ilgili anlattığım anıyı hatırlıyor musun? Open Subtitles أتذكر تلك القصة التي كنت أرويها عن والديّ كل مرة قدنا السيارة فيها فوق جسر ؟
    Ve 1500 yıl önce yaşamış bu adam hakkında kendime anlattığım bu hikaye doğruysa, eğer onu seven ve ona saygı duyan insanlar tarafından son uykusuna yatırıldıysa, onlara has bilimin naaşı yok etmesine izin vermemeyi borçlu değil miyim? Open Subtitles و إذا كانت هذه القصة التي أرويها لنفسي عن هذا الرجل الذي عاش 1500 سنة صحيحة إذا كان قد دُفن من قبل الاناس الذين احترموه و احبوه ألست أنا مديناً لهم بالا أدع عالماً تجريدياً يدنس هذه البقايا؟
    Aynı senin benim anlattığım hikayeleri hatırladığın gibi. Open Subtitles مثلما أنك تتذكر القصص التي أرويها لك
    anlattığım hikaye kadar renkliyim. Open Subtitles إنني ملوّنة مثل القصّة التي أرويها.
    Üzülerek belirtmek durumundayım ki sadece benim anlattığım hikâye Diane'in gerçek hikâyesi. Open Subtitles ولكن الحقيقة هي, أساساً, أن قصة (ديان), ويؤسفني قول ذلك, أنها لي وحدي لكي أرويها.
    - Bunları sulayabilir miyim? - Olur, sula. Open Subtitles أيمكننى أن أرويها - نعم , هيا -
    Başladığımdan bu yana ilk defa anlatacak bir hikayem olmadığını farkediyorum. Open Subtitles أشعر للمرة الأولى منذ بدأت العمل هنا أنه لم يعد لدي قصص أرويها
    Benim hikayem -- paylaşmak istediğim hikaye -- 1991'de başlıyor. TED بدأت قصتي -- القصة التي أريد أن أرويها -- بدأت في عام 1991.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more