Bıçağı saplarken, yüzündeki ifadeyi görmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أرى النظرة على وجهك عندما أطعنك بالسكّين |
Sonunda edeceğim zaman yüzündeki ifadeyi görmek istiyordum. | Open Subtitles | كنت متحمس أن أرى النظرة على وجهه حين يحدث هذا أخيراً |
Sadece bir şeyin farkına vardığında yüzünün alacağı ifadeyi görmek istiyorum. | Open Subtitles | أردتُ فقط أنْ أرى النظرة على وجهك عندما تدرك أمراً |
Kapıyı açtığı zaman yüzündeki ifadeyi görmek istiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط، أردت أن أرى النظرة التي ستعتليه عندما يفتح الباب |
Tekrar verdiğimde yüzünde oluşacak ifadeyi görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني الانتظار حتى أرى النظرة التي ستعتلي وجهها حينما أعطيها إياها مجددًا |
Onu beklemeden gitsem, yüzündeki ifadeyi görmek isterdim. | Open Subtitles | أحب أن أرى النظرة على وجهها... إذا غادرت بدونها |
Gordo'nun suratındaki ifadeyi görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا استطيع الإنتظار حتى أرى النظرة على وجه "غوردو" |
İşin aslı ortaya çıktığında yüzündeki ifadeyi görmek istedim. | Open Subtitles | حقيقةً ، أردتُ أن أرى النظرة على وجهكَ |
Carole'un yüzündeki ifadeyi görmek isterim.. | Open Subtitles | حسناً ، أحب أن أرى النظرة على وجه (كارول). |