| O kalabalığın içinde senin yüzünü görmek ne kadar harikaydı anlatamam. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع اخبارك كم هو رائع أن أنظر للجمهور و أرى وجهك |
| Maskesini çıkarın, öldüğünde yüzünü görmek istiyorum. | Open Subtitles | . إنزع قناعك . أريد أن أرى وجهك عندما تموت |
| Ee , bir dakka sonra sizin aşk yüvanızı terkedeceğim fakat ... sadece yüzünü görmek isterdim , bunu sana gösterdiğim zaman . | Open Subtitles | سأترككما تنعمان بالحبّ خلال دقيقة ولكنني أردت أن أرى وجهك عندما أريك هذا |
| Dön de yüzünü göreyim. | Open Subtitles | أنا لا أريد رؤية ظهرك ، دعيني أرى وجهك |
| Gerekirse servis talimatlarını bırakacağım böylece ne sesini duymam, ne de yüzünü görmem gerekecek. | Open Subtitles | سأترك تعليمات للخدمة ، إذا اضطررت لذلك حتى لا أستمع لصوتك أو أرى وجهك |
| Buhar kulübesinde çayımı içerken, kusarken, şamanım tarafından rehberlik edilirken, sürekli... senin yüzünü gördüm. | Open Subtitles | عندما كنت في الكوخ القذر أشرب الشاي، أتقيأ يتم إرشادي من قبل العراف كنت أرى وجهك باستمرار |
| Toplantılarda yüzünü görüyorum. Görevlerde sesini duyuyorum. | Open Subtitles | أرى وجهك في لقاءات التوصيات، أسمع صوتك في أذني أثناء مهمات، |
| Para umurumda bile değil. Sadece güzel yüzünü görmek istiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أهتم بالمال أرغب أن أرى وجهك الجميل |
| Evet, ondan. Bir de güzel yüzünü görmek istediğim için. | Open Subtitles | حسناً، لأجل ذلك، كما أردّت أن أرى وجهك الجميل |
| Görecek zamanım yoktu. yüzünü görmek istemiyorum. | Open Subtitles | لم يكن لدي الوقت لرؤية وجهك لا أريد أن أرى وجهك |
| Öldürmeden önce yüzünü görmek istiyorum, salak. | Open Subtitles | أريد أن أرى وجهك أريد أن أرى وجهك قبل أن أفجره, أيها الأحمق اللعين |
| Ama şu andan itibaren sesini duymak yüzünü görmek istemiyorum. | Open Subtitles | لكن من هذه اللحظة و لاحقاً، لا أريد أن أسمع صوتك. لا أريد أن أرى وجهك. |
| Pembe ve kızarmış bile olsa yüzünü görmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أرى وجهك حتى و إن كان ورديا بالكامل وذو بقع |
| Arkanı dön de yüzünü göreyim. | Open Subtitles | إستدير كي أرى وجهك |
| Lütfen bırakda yüzünü göreyim. | Open Subtitles | أرجوك دعني أرى وجهك |
| yüzünü göreyim. | Open Subtitles | دعني أرى وجهك .. |
| Önce yüzünü görmem lazım. | Open Subtitles | حسنا، سأفكّر بمجرد أن أرى وجهك |
| O çirkin yüzünü gördüm ya, artık daha iyiyim. | Open Subtitles | أفضل الآن و أنا أرى وجهك القبيح |
| Aynaya baktığımda yüzünü görüyorum | Open Subtitles | كلما أنظر إلى المرآة , أنا أرى وجهك |
| Yüzünü görmeme izin ver. | Open Subtitles | دعنى أرى وجهك |
| Ama yüzünü görmediğim için emin değilim. | Open Subtitles | لكنه لا يمكنني معرفة ذلك لأنني لا أرى وجهك. |
| Ama şu andan itibaren bir daha asla yüzünü görmeyeceğim! | Open Subtitles | لكن ومنذ الآن فلن أرى وجهك أبداً |
| Tatlım. Üzgünüm. Dur da yüzüne bakayım. | Open Subtitles | بحق المسيح ، أنا آسف دعينى أرى وجهك |
| -Dur da yüzüne bir bakayım. | Open Subtitles | دعيني أرى وجهك أمي |