sizden istediğim tek şey Tasha'ya yardım edebilmenin bir yolunu bulmanız. | Open Subtitles | كل ما أريدكم أن تفعلوه هو أن تجدوا حلاً لمساعدة تاشا |
sizden istediğim, bu kadını Çinli bir Kadın olarak düşünmeniz, Çin bayrağını alıyor çünkü sevdiği kişi Amerika'da öldü kömür isyanında. | TED | وما أريدكم أن تفعلوه هو أن تتخيلوها كإمرأة صينية تتسلم العلم الصينى لأن زوجها مات فى أمريكا فى ثورة الفحم . |
sizden istediğim, dirsekliklerinizi bu poşete koymanız, ağzını kapatıp bu yakışıklı beye teslim edin. | Open Subtitles | ما أريدكم أن تفعلوه هو أن تأخذوا وساداتكم للكوع، تضعوهم في الحقيبة، أغلقوها، سلّموها لهذا الرجل الوسيم هنا |
Şimdi, konuşmamın geri kalan kısmında, sizden istediğim kendinizi sıradan bir Arap Müslümanın yerine koymanız Orta doğuda yaşayan -- bilhassa, Irak'ta. | TED | ولمتابعة حديثى ، ما أريدكم أن تفعلوه هو أن تضعوا أنفسكم في مكان أى مسلم عربي عادي يعيش في الشرق الأوسط ، وتحديداً في العراق . |
(Kahkaha) Eve gittiğinizde sizden şunu yapmanızı istiyorum bunu düşünmenizi ve hücrelerimizin ne kadar güçlü olduklarını, | TED | (ضحك) إذاً فما أريدكم أن تفعلوه حينما تعودوا الى البيت هو أن تفكروا حول الأمر، وفكروا في قوة خلايانا، |
Şimdi sizden istediğim şu. | TED | هنا ما أريدكم أن تفعلوه . |
- Ama sizden bir şey istiyorum. | Open Subtitles | - هناك شئ واحد فقط أريدكم أن تفعلوه . |