John, itiraf ediyorum, o parayı istiyorum, bundan utanmıyorum Bak benim için yapmanı istediğim şu. | Open Subtitles | أريد المال، أنا لا أشعر بالعار بذلك أنظر، هنا ما أريدك أن تفعله لي أريدك أن تتوقف فقط عن النباح والزقزقة ليوم واحد |
yapmanı istediğim tek şey, bu çocuklara bakıp... fikrimin çılgınca olup olmadığını söylemek. | Open Subtitles | لا لا لا, كل ما أريدك أن تفعله هو أن تنظر لهؤلاء الأطفال و قل لي أن كنت تفكر بأن أفكاري جنونية |
yapmanı istediğim şey metal detektörleri kullanarak bu telleri bulman. | Open Subtitles | ،ما أريدك أن تفعله هو أن تعثر على تلك الأسلاك بإستخدام أجهزة الكشف |
Şimdi ne yapmanı istiyorum, biliyor musun? Önümden çekilip gitmeni istiyorum. | Open Subtitles | لذلك، هذا ما أريدك أن تفعله أريدك أن تغرب عن وجهي |
Senden istediğim tek bir şey var. | Open Subtitles | ثمة شيء وحيد أريدك أن تفعله وهو أن تبقى صامتاً |
Yemek uygun gibi, ama gitmeden önce yapmanı istediğim küçük bir şey var. | Open Subtitles | العشاء يبدو جميلا لكن قبل ان نذهب هناك فقط شيء واحد صغير أريدك أن تفعله لي أولا |
Senden tek yapmanı istediğim, bu iğneyi karnıma enjekte etmen. | Open Subtitles | لذا كل ما أريدك أن تفعله هو أن تحقنني في المعدة.. بهذه الحقنة |
Şimdi, senden yapmanı istediğim şey bir kart seçiceksin ve bakıcaksın. | Open Subtitles | الآن الذي أريدك أن تفعله هو أريدك أن تختار بطاقة بالنظر إليها فقط من دون أن تنطقها |
Yarın sabah benim için yapmanı istediğim bir şey var. | Open Subtitles | هناك شيء أريدك أن تفعله لأجلي غدا صباحا |
yapmanı istediğim bir şey var. | Open Subtitles | ثمة أمر وحيد أريدك أن تفعله من أجلى. |
Şimdi, yapmanı istediğim bir iş daha var.. | Open Subtitles | الآن لدي شيء آخر أريدك أن تفعله لي |
Tamam Sheldon. yapmanı istediğim son bir şey kaldı. | Open Subtitles | حسناً ، "شيلدون" هناك شيء واحد باقي أريدك أن تفعله لاتقلق إنه شيء سهل |
Bak, ne olursa olsun yapmanı istediğim bir şey var kendi kendime yapamayacağım bir şey. | Open Subtitles | أعلم، لكنّه يعتمد على ما سيحدث، هناك شيء أريدك أن تفعله... شيء لا أستطيع فعله بنفسي. |
Aslında yapmanı istediğim bir şey var. | Open Subtitles | في الحقيقة هنالك أمرٌ ما أريدك أن تفعله |
Benim için yapmanı istediğim bir şey var baba. | Open Subtitles | هناك شيء أريدك أن تفعله من اجلِ, يا أبي |
Memmo, senden benim için bir şey yapmanı istiyorum. | Open Subtitles | ميمو " الآن أنت تعمل لدي " وهذا ما أريدك أن تفعله |
Benim için bir şey daha yapmanı istiyorum. | Open Subtitles | هناك شيء آخر أريدك أن تفعله لأجلي |
- Aynen bunu yapmanı istiyorum. | Open Subtitles | ، وهذا هو بالضبط ما أريدك أن تفعله. |
Bu nedenle Senden istediğim eve gitmen. Hadi. | Open Subtitles | لذا ما أريدك أن تفعله ان تذهب للبيت |
Senden istediğim bu ofisi derhal terk etmen ve ekibini bana devretmendir. | Open Subtitles | لذا، ما أريدك أن تفعله هو مغادرة هذا المكتب في الحال... وتسليم موظفينك بالكامل لي... |
Benim için Yapmanızı istediğim bir şey var. Sakin olmanızı istiyorum. | Open Subtitles | هذا ما أريدك أن تفعله من أجلي أريدك أن تهدأ |