Bak, buna inanmak istiyorum. Ama hala açıklayamadığımız üç şey var: | Open Subtitles | حسناً أريد تصديق ذلك لكن ثلاثة أمور لا يمكننا شرحها : |
Bunu bir komplo olduğuna ben de inanmak istiyorum hem de fazlasıyla inan bana ama sanırım Lex'in aklını kaçırdığı ihtimaline kendimizi hazırlamalıyız. | Open Subtitles | أنت تعلم بأني أريد تصديق ذلك بأن هذه مؤامرة كما فعلت أنت ولكن صدقني نحن في حاجة تهيئة أنفسنا |
Üzgünüm, tatlım. İnanmak istiyorum. Gerçekten. | Open Subtitles | آسفة، يا عزيزتي، أريد تصديق هذا، أريد تصديقه حقاً |
Sadece doğruyu söylemeni istiyorum. Söylenenlere inanmak istemiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تخبرني بحقيقة الأمر, لا أريد تصديق الإشاعات. |
Her zaman içindeki iyiliğe inanmak istedim Blair. | Open Subtitles | ودان مستحيل ان يفعل شيء كهذا انا دائما أريد تصديق الافضل فيك, بلير |
Birinin değişebildiğine inanmak isterim, ama.... | Open Subtitles | أنا أريد تصديق أنه يمكن لأحد أن يتغير لكن |
Geri geldiğim anda bunu hissettim ancak buna inanmak istemedim. | Open Subtitles | ... كنتُ أشعر بذلك منذ عودتي لكن لم أكن أريد تصديق ذلك |
Gerçekten bunun sadece kötü bir rüya olduğuna inanmak istiyorum. | Open Subtitles | أنا حقاً أريد تصديق ذلك علي أساس أنه حلم |
Onunla işimiz bittiği an geçmişin de bizimle olan işinin biteceğine inanmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد تصديق أن الماضي تركنا في اللحظة التي تركناه فيها |
Buna ben de inanmak istiyorum ve seni incitmek istemediğimi biliyorum ama içimdeki her his bana bu kazığı kalbine geçirmemi söylüyor. | Open Subtitles | أريد تصديق ذلك، وأعلم أنّي ... أرفض أن أمسّكِ بأذىً لكنّي من أعماقي تحدوني ملحّة لطعن فؤادكِ بهذا الوتد |
Neden sana inanmak istiyorum ki? | Open Subtitles | لماذا أريد تصديق ذلك؟ |
Biliyorum ama inanmak istiyorum işte... | Open Subtitles | أعرف , لكن... أجل , أريد تصديق الأمر... |
Buna inanmak istiyorum... | Open Subtitles | أريد تصديق ذلك |
Ben bile yaptığına inanmak istemiyorum. ...bu nedenle yapmayacağım. | Open Subtitles | ولا حتى انا أريد تصديق انه فعل ذلك |
inanmak istemiyorum, cunku onun iceride mahsur kalmis olmasi bir sekilde durumu cok daha kotu yapiyor. | Open Subtitles | ...لا أريد تصديق ذلك لأن وجودها بداخلكِ ...محتجزة يجعل الأمر أسوء بكثير بشكل ما |
Bunu Jack'in yaptığına ben de inanmak istemiyorum. | Open Subtitles | أنا أيضاً لا أريد تصديق ذلك |
Tanrım, buna inanmak isterim. | Open Subtitles | يا إلهي! كم أريد تصديق هذا |
O gittikten sonra sanırım gittiğine inanmak istemedim. | Open Subtitles | أعتقد أنني لم أريد تصديق واقع رحيلها |