"أزمة المناخ" - Translation from Arabic to Turkish

    • iklim krizinin
        
    • İklim krizi
        
    • iklim kriziyle
        
    ABD Savunma Bakanlığı, mülteciler, yemek, su kıtlığı ve salgın hastalıklar dâhil iklim krizinin sonuçlarıyla ilgili çok önceden uyarmıştı. TED حذّرت وزارة الدفاع الأمريكية منذ فترة طويلة من عواقب أزمة المناخ بما فيها اللاجئين ونقص الغذاء والماء والأمراض الوبائية المتفشية.
    İklim krizinin maliyeti çoğalıyor. Bahsetmediğim daha pek çok husus var. TED وبالتالي، فإن تكلفة أزمة المناخ في تصاعد مستمر، وهناك العديد من هذه الجوانب التي حتى لم أذكرها.
    İklim krizinin etkilerinin uzak gelecekte olacağı varsayılıyordu. TED فالآثار الناتجة عن أزمة المناخ كان يفترض أن تكون في المستقبل البعيد.
    Bizim kuşağın belirleyici zorluğunun yıllardır iklim krizi olduğunu düşünüyordum ve işte oradaydım, insanlık için üzerime düşeni yapmaya hazırdım. TED شعرت لسنين أن أزمة المناخ كانت التحدي الحقيقي لجيلنا، وكنت موجودًا ومستعدًا لتأدية دوري وتقديم المساعدة للإنسانية.
    İklim kriziyle ilgili en önemli faktörlerden biri gökyüzüyle bağlantısının olmasıydı. TED أحدُ أهم الحقائق الجوهرية حول أزمة المناخ وعلاقتها بالسماء.
    Sadece bir tanesinden daha bahsedeceğim, çünkü geçen ay Davos'taki Dünya Ekonomik Forum'u 750 ekonomistin yaptığı yıllık araştırmadan sonra, iklim krizinin global ekonomiye bir numaralı risk olduğunu söyledi. TED سأذكُر واحداً إضافياً فقط، لأن المنتدى الإقتصادي العالمي في دافوس الشهر الماضي، وبعد معاينتهم السنوية لآراء 750 خبيراً إقتصادياً، قال بأن الخطر رقم واحد هو الآن أزمة المناخ بالنسبة للإقتصاد العالمي.
    Anlarsınız ya, coğrafya derslerinde iklim krizinin bizler gibi kaybedecek hiçbir şey olmadığını ancak kazanacak çok şey olduğunu anlamış insanlar tarafından tam vaktinde davranılarak aşılmış bir zorluk olarak öğretildiği bir dünyanın hayalini kuruyorum. TED تعلمون، حلمتُ بهذا العالم حيث تعلّم فصول الجغرافيا أزمة المناخ كواحدة من أكبر التحديات التي ربحها الناس مثلي ومثلكم، الذين تصرفوا في الوقت المناسب لأنهم فهموا لا يوجد شيء يخسرونه ويربحون كل شيء.
    Gençliğimin, 20'li yaşlarımın çoğunu bir Budist rahibi olarak geçirmiş ve sonra manastır hayatını bırakmıştım çünkü o zaman, 20 yıl önce bile, iklim krizinin çabuk ilerleyen bir acil durum olduğunu hissetmiş ve üzerime düşeni yapmak istemiştim. TED قضيت كثيرًا من سنواتي الأكثر تكوينًا لي كراهب بوذي في بداية العشرينات من عمري، لكني تركت حياة الراهبين لأن حتى في وقتها منذ عشرين عامًا، شعرت أن أزمة المناخ كانت بالفعل حالة طوارئ تتكشّف سريعًا وأردت أن أقوم بواجبي.
    İklim krizinin bizim için ortaya çıkardığı ikinci dereceden, daha hain ve daha yayılmacı bir kriz ki bu da aracılık krizidir yani ne yapılacağı krizidir. TED ما كشفته لنا أزمة المناخ ثانوي ، وأكثر مكراً وأكثر الأزمات وضوحاً ، التى هي أزمات الوكالة ، التى هي معنية بمعالجتها .
    Yani bu hemşirelerin öyküsü insan doğası hakkında bize bir şeyleri ispat etse de, iklim krizi ile kararlı bir biçimde mücadele etmede farklı bir yöntem benimseyeceğiz. TED لذا، فإنه حتى لو أن قصة الممرضة هذه تمثل لنا شيئا ما عن طبيعة البشر، فإننا سنضطر لإيجاد طريقة مختلفة للتعاطي مع أزمة المناخ على المدى الطويل.
    Bazıları da çalışıp iklim bilimci olmam gerektiğini. Böylece ''İklim krizi''ni çözebilirmişim. TED يقول البعض بأنه من الأفضل أن أتعلّم لأصبح عالمة مناخ لكي أتمكن من "حل أزمة المناخ".
    Fakat iklim krizi çoktan çözüldü. TED ولكن أزمة المناخ قد حلّت بالفعل.
    İlginç olan şey farklı çeşitlerde temiz enerjinin yaygın olduğu ülkelere baktığımızda, iklim kriziyle mücadelede istikrarlı bir hız sağlamış sadece birkaç ülke var. TED ما هو مثير للإهتمام هو أنه عندما تنظرون إلى الدول التي نشرت أنواع مختلفة من الطاقة النظيفة، قامت بذلك فقط عدد من الدول في وتيرة متناسقة بالتعامل مع أزمة المناخ.
    Yıllar sonra, şimdi bile, Beyaz Saray'da bir iklim inkarcısı olsa bile, o günlerde başlatılanların çoğu hâlâ ilerlemeye devam ediyor ve iklim kriziyle baş etmede önümüzdeki aylar ve yıllarda elimizde oynayacak her kozumuz var. TED وحتى الآن بعد سنوات من إهمال قضية المناخ في البيت الأبيض، لم يُكشف بعدُ عن الكثير مما جرى فعله في تلك الأيام، ولدينا كل شيء للعمل في الشهور والسنوات القادمة للتعاطي مع أزمة المناخ.
    Bir dakikanızı alıp, geçen güz cesaretleriyle (Alkışlar) politik risk alıp iklim kriziyle ilgili gerçekleri söyleyen Cumhuriyetçileri onurlandırmak istiyorum. TED وأرغبُ في التوقف لدقية لنكرم هؤلاء الجمهوريين من مجلس النواب -- (تصفيق) الذين كانت لديهم الشجاعة الخريف الماضي للخروج وتبني مجازفة سياسية لقول الحق حول أزمة المناخ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more