Bizzat kendisi, onu hastanede ziyaret edip meseleyi konuşmamızı istedi. | Open Subtitles | وهو بنفسه طلب أن أزوره في المشفى وتناقشنا حول الأمر |
Hayır ama yargıç onu hapishanede ziyaret edebilme isteğimi onayladı. | Open Subtitles | لا، ولكن القاضي حقق لي طلبي أن أزوره في السجن. |
Kurtuluş Savaşı'ndan sonra, babam iki buçuk yıllığına hapse atıldı ve hapishanede onu her hafta ziyaret ediyordum ve evde kendi kendimi eğitiyordum. | TED | وبعد حرب الاستقلال، سُجن أبي لمدة عامين ونصف، كنت أزوره كل أسبوع في السجن، وكنت أدرِّس نفسي في البيت. |
Klinikte yatıyor. Birkaç günlüğüne onu ziyarete gideceğim. | Open Subtitles | في عيادة في الصحراء، سوف أزوره لعدة أيام |
Nereye gidiyorsun? Bu benim de gittiğim doktordu. | Open Subtitles | الى أين أنتَ ذاهب ؟ لقد كان نفس الطيبب الّذي كنت أزوره |
Önümüzdeki yedi ay boyunca her gün, onu ziyaret ettim ve kitaplar aldım. | TED | يومياً ولمدة سبعة أشهر متتالية، كنتُ أزوره وبحوزتي الكتب. |
Uçağı bir kaç saat rötar yapmış, gelip onu otelinde ziyaret etmemi istedi. | Open Subtitles | لقد تأخرت طائرته بضعة ساعات وقد أرادنى أن أزوره فى الفندق |
Onu üste ziyaret etmeme, hatta oradan aramama bile izin vermezdi. | Open Subtitles | لم يكن يدعني حتى أزوره في القاعدة أو حتى أتصل به هناك |
Cesedi bizim bölgemize taşıttırdım ve yıllarca ziyaret ettim. | Open Subtitles | طلبت نقل الجثمان إلى أرضنا وكنت أزوره على مدار السنين. |
Otel odama gittim ve uyuyamadığım zamanlar bazen ziyaret ettiğim internet sitesine girdim. | Open Subtitles | لذا ذهبت إلى الفندق ودخلت الموقع الذي أزوره أحياناً عندما يجافيني النوم |
Paralı müşterilerimden biri bu gece bu binada onu ziyaret etmemi istedi. | Open Subtitles | أحد عملائي الأثرياء طلب منّي أن أزوره هنا، بهذه البناية، الليلة |
Binayı seviyordum ve sık sık ziyaret ediyordum. | TED | أحب ذلك المبنى وغالبًا ما كنت أزوره. |
Onu ziyaret etmemi istiyor. | Open Subtitles | يريد مني أن أزوره ، لأقدم احترامي له. |
Biraz dolaşıyordum ve onu bir ziyaret etmeyi düşündüm. | Open Subtitles | لقد كنت في نزهة وخطر لي أن أزوره |
Bir Bavyeralı, bana savaştan sonra ziyaret edeyim diye adresini ver. | Open Subtitles | بافارى أعطانى عنوانه لكى" "أزوره بعد انتهاء الحرب |
O hırsıza, onu ziyaret edeceğime dair söz verdim ama yapamıyorum. | Open Subtitles | لقد وعدت سارق البنك ذاك بأن أزوره في السجن ! لكنّي لا أستطيع فعل ذلك و حسب |
Hastanede onu ziyaret ederken çekilmiş bir resmim var. | Open Subtitles | هناك صورة لى وأنا أزوره فى المستشفى |
Onu ziyaret etmek istiyordum. | Open Subtitles | لقد كان لديّ فكرة وهيّ أرادت أن أزوره. |
Onu ziyarete gitmemi istiyor. | Open Subtitles | هو كان يتمنى بأننى يمكن أن أزوره |
Hep onu ziyarete gelmemi isterdi. | Open Subtitles | وقد كان يطلُب مني دائماً , أن أتي الي ... المدينة لكي أزوره |
gittiğim her eyalette tahvil satışları10 artıyor. | Open Subtitles | ترتفع مبيعات شهادات الإستثمار بمعدّل 10 بالمائة في كل مكان أزوره. |
Şu ana kadar gittiğim her doktorun ilk kontrol ettiği şeydi. | Open Subtitles | إنه أول شئ يتفقده كل طبيب أزوره |