| Ona işaretleri sor. Ne anlama geldiklerini, ne dediklerini sor. | Open Subtitles | أسأليه أسئلة عن العلامات ماذا تعني العلامات, ماذا تقول |
| Kendi çete üyeleri olmasına karşın neden bu kadar mutlu olduğunu sor bakalım. | Open Subtitles | أسأليه لمَ هو سعيد جداً، لموت أثنين من أعضاء عصابته. |
| Ona kilisede anahtarlığından çıkarıp verdiği yüzüğü sor. | Open Subtitles | أسأليه عن الخاتم في الكنيسة من سلسلة مفاتيحه |
| Bu sığınaktan başka çıkış yolu olup olmadığını sor. | Open Subtitles | أسأليه إذا كان هناك طريقة أخرى للخروج من القبو |
| Ona sorun. | Open Subtitles | أسأليه. |
| Anne, ne istediğini bilmiyorum. Sen sor. | Open Subtitles | أمي، لا أعرف ما يريد أسأليه أنت |
| Bir sorun varsa sor. | Open Subtitles | إذا لديكِ سؤال أسأليه في الحال |
| Cehenneme gitsin. Onlara niye yalan söylediklerini sor. | Open Subtitles | سلميه للجحيم أسأليه لماذا كذبوا |
| Hepsi önemli şeyler. Lakin başkalarının yatağını kullanmadan önce sor. | Open Subtitles | لكن قبل أن تستخدمي سرير شخص آخر أسأليه أولاً على الأقل! |
| Yalnızca kardeşinin bilebileceği bir şey sor. | Open Subtitles | أسأليه شيئاً أنتي واخوك فقط تعرفانه |
| Bilmiyorum. Git ona sor. | Open Subtitles | لا أدري ، أسأليه بنفسك |
| Ona ne getirdiğini sor. | Open Subtitles | أسأليه ماذا لديه. |
| Ona niçin ekmek aldığını sor. | Open Subtitles | أسأليه لمَ يشتري خبزًا؟ |
| Peki gitti mi? Gitti. O zaman oraya git ve onlara sor. | Open Subtitles | إذن أذهبي و أسأليه |
| Zorlayıcı bir şeyler sor. | Open Subtitles | حسناً، أسأليه شياء قاسي جداً، |
| sor ona! Ne yaptığını sor ona! | Open Subtitles | أسأليه ماذا فعل |
| Neden yaptığını sor. | Open Subtitles | أسأليه لماذا فعل ذلك |
| Mektuplarda neler okuduğunu sor. | Open Subtitles | أسأليه ماذا قرأ بتلك الرسائل |
| Kocan hakkında ne okuduğunu sor! | Open Subtitles | أسأليه ماذا قرأ عن زوجك |
| Ona sorun. | Open Subtitles | أسأليه. |