"أساء" - Translation from Arabic to Turkish

    • etti
        
    • Yanlış
        
    • yaramazlık
        
    • taciz
        
    • gücendirdiysem
        
    • suçlarımızı
        
    Oğlunuzun adını duymak dahi istemiyorum. Başından beri Yanlış hareket etti. Open Subtitles ليس لدي أي رغبة فى سماع إسم أبنك.لقد أساء التصرف من البداية
    Kendisiyle kişisel yaralanmalara girmek yerine ceza muhafazasında kaldığımda, o bir şey söylemedi, aramak için birini bulmanın iyi olacağını iddia etti. Open Subtitles عندما أكون محامي للشخص الذي أساء له لكنه لن يقول ذلك إطلاقا
    Yanlış davranılan bir doktordan insanları uyaran bir kahramana dönüştü. TED تحول من شخص أساء التصرف إلى البطل الذي حذر الناس.
    Ona tavsiye ettiğim şeyi Yanlış anladı, ...ama durumu düzeltmem gerekiyordu. Open Subtitles لقد أساء فهم عرضي بتقديم النصيحه له، ولكنني كنت واضحه للغايه.
    Eğer içinizden biri yaramazlık ederse, yemin ederim ki Noel Baba'yı arayıp, Noel'de çorap istediğinizi söylerim. Open Subtitles و إن أساء أي منكم التصرف فسأتصل بابا نويل فوراً و أخبره أنكم تريدون جوارب في عيد الميلاد
    Kimse yatakhanemin hiçbir üyesini gücendirmedi, canını sıkmadı veya başka türlü taciz etmedi veya "ellemedi". Open Subtitles لم يقم احد بالإساءة أو إزعاج أو بأي طريقة اخرى قد أساء إلى اي أحد تحت خدمتي
    Bak Case, eğer seni gücendirdiysem özür dilerim. Open Subtitles نظرة، القضية، أنا آسف إذا كنت أساء إليك.
    Aşırı davranışlarda bulunup göz yumamayacağımız şekilde edepsizlik etti. Open Subtitles لقد أساء السلوك بشكل لا يمكننا السماح به.
    Buradaki çocukların aşkına, ruhlara küfür etti ve perilerle birlikte gitti. Open Subtitles من أجل وجود أطفال في الغرفة سأقول أنه أساء إلى الأرواح وكان بعيدًا مع الجنيات
    Sarhoştu, seni dövüyordu ve seni terk etti. Open Subtitles كان سكيرا و لقد أساء اليك و هجرك
    İnsanları kişisel düzeyde istismar etti. Open Subtitles أساء إلى كثيرين على المستوى الشخصىّ,
    Qohelet anlaşılır bir şekilde günlerinin acı veren yavaşlığından dolayı Yanlış tarafa yönelmişti. TED لقد أساء كوهيليت فهمًا جراء الملل من بطء إيقاع يومِه.
    Camdan içeri bakmış, bizi beraber görmüş ve Yanlış anlamış. Open Subtitles لقد نظر من خلال النافذة و قد رآنا معاً ، و أساء الفهم
    Gençliğinde, İncil'deki mesajı Yanlış yorumladığı için... Open Subtitles مُذنب أيام شبابه فقد أساء فهم رسالة الإنجيل
    Eğer içinizden biri yaramazlık ederse, yemin ederim ki Noel Baba'yı arayıp, Noel'de çorap istediğinizi söylerim. Open Subtitles و إن أساء أي منكم التصرف فسأتصل بابا نويل فوراً و أخبره أنكم تريدون جوارب في عيد الميلاد
    Hayır, o yaramazlık yaptı. Onu tek kişilik hücreye aldılar. Open Subtitles لا، لقد أساء التصرف لقد أخذوه للزنزانة الإنفرادية
    Ellerinizi kaldırarak, kaçınız, 25 yaşına kadar okulda yaramazlık yaptı ya da size özellikle gitmemeniz söylenilen yere gitti veya reşit olmadan önce alkol aldınız. TED برفع الأيدي، كم منكم في سن 25، قد أساء التصرف في المدرسة، أو ذهب لمكان ما سبق وأن تم تحذيره منه، أو شرب الكحول قبل السن القانوني؟
    Saldırganıma bir mektup yazdım; onu o gece şiddetle taciz ettiği aynı toplumun bir parçası olarak tanımlamak için, ona ''sen'' şeklinde hitap ederek onu insancıllaştırdım. TED كتبتُ رسالةً إلى المعتدي علي، واصفةً إياه بكلمة "أنت"، لتعريفه كجزء من المجتمع الذي أساء إليه بعنف كبير تلك الليلة.
    Seni taciz ettiğinde ben hiçbir şey yapamıyorum ama beni taciz ettiğinde böyle her zaman bana geliyorsun. Open Subtitles ... عندما أساء معاملتك ... لم أستطع فعل شيء ... لكن عندما أساء معاملتي
    Bak eğer seni gücendirdiysem özür dilerim. Open Subtitles نظرة. إذا كنت قد أساء لك، وأنا آسف.
    "Sen de bizim suçlarımızı bağışla." Open Subtitles وأغفر لنا ذنوبنا كما نغفر نحن أيضاً لمن أساء إلينا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more