| Altı haftalık ücretsiz izin sırasında tüm vergi iadelerimizi ve birikimimizin yarısını kullandık. | TED | أنفقنا كامل إقرارنا الضريبي ونصف مدخراتنا خلال ستة أسابيع من إجازتي بدون لراتب. |
| Yavaşça bölünüyorlardı, ve birkaç haftalık kültür döneminden sonra öldüler bile. | TED | إنها تنقسم ببطء، وبعد عدة أسابيع من الزرع إنها حتى تموت. |
| haftalarca bekledikten sonra bizim Kutup Ayısı için yemek vakti geldi. | Open Subtitles | بعد أسابيع من الإنتظار حان وقت الأكل بالنسبة للدب القطبي الشاب |
| Algoritmama göre cinayet işleyebilmen için haftalar sürecek davranışsal değişikliklere ihtiyacın var daha. | Open Subtitles | وفقا لخوارزمياتي، لديك أسابيع من التعديلات السلوكية قبل أن تكون قادراً على القتل. |
| Dört haftada, dövüşe hazır olurum, efendim. | Open Subtitles | ستطلب الأمر 4 أسابيع من التركيز على تنقيص الوزن |
| Üç haftadır özür dilemek için mesaj bırakıyor. | Open Subtitles | ظننت أنه سيتفهّم بعد ثلاثة أسابيع من التجاهل |
| Kalkıştan 6 hafta önce yabancı bir nesneden sinyal alındı. | Open Subtitles | بعد ستة أسابيع من الإنطلاق إلتقط الماسح الفضائي جسماً غريباً |
| Kız kardeşim ölmeden birkaç hafta önce doğumgünü için Virginia Beach'e gitmiştik. | Open Subtitles | تعرف.قبل أسابيع من وفاة شقيقتي ذهبنا لقضاء عيد ميلادها على شاطئ فيرجينيا |
| Üç haftalık bir tartışmanın sonunda, Senato teslim olmadı. | TED | وبعد ثلاثة أسابيع من المناقشات، وفي نهاية المطاف لم يستسلم مجلس الشيوخ. |
| Sekiz haftalık bir program: minnettarlık, şefkat, işbirliği, bilinçli nefes alma. | TED | برنامج لمدة ثمانية أسابيع من الامتنان، والرفقة اللطيفة ، والتعاون، والتنفس اليقظ. |
| 4 haftalık bir beslenme sürecinden sonra bizimle örmeye hazırdılar. | TED | وبعد أربعة أسابيع من التغذية، أصبحت مستعدة لتدور معنا. |
| Maalesef, oraya gittiğimizde, göçün zirve yaptığı zamanda, devam eden bir kuraklık vardı, beş haftalık kuraklık. | TED | للأسف، عندما وصلنا إلى هناك، كان هناك جفاف مستمر في فترة ذروة الهجرة، خمسة أسابيع من الجفاف. |
| İşe yaradı. Üç haftalık faj uygulaması ile kronik enfeksiyon iyileşti, hem de hiçbir antibiyotik iyileştiremezken. | TED | في غضون ثلاثة أسابيع من العلاج بالعاثيات، شُفي الالتهاب المزمن، الذي لم تفد فيها سابقًا أي من المضادات الحيوية. |
| haftalarca ormanı didik didik aradıktan sonra sonunda yaratığa Amazon'un derinlerinde denk geldim. | Open Subtitles | بعد أسابيع من البحث في الغابة، عثرت أخيرا على المخلوق في أعماق الأمازون، |
| Şiddeti, televizyonda gördüğünüz kadar basit olmadığını, kameralar açılmadan önce haftalarca yaşanan korkuyu vurguluyor muyum? | TED | هل أشير للعنف، كيف أنه ليس بالبساطة التي تظهر على التلفاز، كيف يكون هناك أسابيع من الخوف قبل أن تكون الكاميرا هناك؟ |
| geldiğinde kendinize güvenirsiniz. Steve Jobs, o efsane konuşmaları için haftalar öncesinden başlayarak | TED | تدرب ستيف جوبز على خطاباته الملحمية لمئات الساعات، بادءً تدريبه قبل أسابيع من الموعد. |
| Mahkumlara uygulanan beslenme düzeniyle, 3 haftada, 8 kilodan fazla zayıfladım. | Open Subtitles | بعد 3 أسابيع من النظام الغذائي للمعتقلين، لقد فقدت أكثر من 14 باوند من وزني. |
| Bunu söyleyen de sekiz haftadır tek bir telefon görüşmesi için rezil bir adamı bekleyen bir kadın. | Open Subtitles | أهذا يأتي من إمرأة كانت تنتظر 8 أسابيع من اجل مكالمة هاتفية واحدة من شخص بلا قيمة. |
| Westboro'dan ayrılışımdan birkaç hafta önce, annem bana bir şey söyledi; ailemle kalabilmemin bir yolu olmasını çaresizce umut ederken... | TED | قالت لي أمي شيئاً قبل أسابيع من مغادرتي لويستبرو، حين كنت آمل بشكل يائس أن تكون هناك طريقة ما كي أظلّ مع عائلتي. |
| birkaç hafta süren kuşatmadan sonra Britanya Kraliçesi ve askerleri yüce gönüllük gösterip canlarını bağışlayan ve yeni fetihlere yelken açan Sezar'a teslim oldu. | Open Subtitles | بعد عدة أسابيع من الحصار ملكة بريطانيا وجنودها استسلموا للقيصر والذي أظهر شهامة منقطعة النظير وقرر الحفاظ على حياتهم |