"أسبوع على" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir hafta
        
    • haftalık
        
    • haftadan
        
    • hafta sonu
        
    • hafta geçti
        
    bir hafta bile olmadı ama eski bir mahkum gibi davranıyorsun. Open Subtitles لم يمض أسبوع على وجودك هنا و تتصرف كأنك مجرم قديم
    bir hafta bile olmadı ama eski bir mahkum gibi davranıyorsun. Open Subtitles لم يمض أسبوع على وجودك هنا و تتصرف كأنك مجرم قديم
    Bu bir erkek, otuz yaşlarında, öleli bir hafta olmuş. Open Subtitles إنه ذكر، في أوائل الثلاثينات متوفى منذ أسبوع على الأقل
    Eğer bir düşünürseniz, en iyimser şekilde yiyeceğiniz, siz onu satın alana kadar bir haftalık ve 2000 ile 3000 km arası seyahat etmiş oluyor. Open Subtitles إذا فكّرت في هذا، في أفضل اﻷحوال إن طعامك يسافر ما بين الـ 500 إلى 2000 ميل قبل أن تحصل عليه، و عُمره أسبوع على الأقل.
    Cesedi bulunalı bir haftadan fazla oldu. Open Subtitles لقد مرَّ أكثر من أسبوع على إيجادهم الجثة
    20 hafta boyunca her hafta sonu araba mı kiralamış? Open Subtitles تستأجرها كل أسبوع على مدى الـ 20 أسبوع الماضية ؟
    - Evet, ama bir hafta geçti, değil mi? Open Subtitles نعم، لكنه أسبوع على الرغم من، أليس كذلك؟
    Nick Berg'in idamını takip eden bir hafta içerisinde ABD'de en çok aranan 10 terim bunlardı. TED وبعد أسبوع على قطع رأس نيك بيرغ، أضحت من أهم 10 عبارات بحث في الولايات المتحدة.
    Kusura bakmayın. Üç gün içinde tekrar kontrol edin. En fazla bir hafta içinde. Open Subtitles عذراً، ارجعوا بعد ثلاثة أيام أو أسبوع على الأكثر.
    Bu maça çıkmanıza daha bir hafta var, değil mi? Open Subtitles باقى أسبوع على هذه المباراه, أليس كذلك ؟
    Sadece bir hafta öncesiydi; umutların ve hayallerin somutlaşmasını sağlayan oyun kurucumuz Jason Street, trajik bir şekilde sakatlanıp tüm kasabayı şok etti. Open Subtitles الآن مرّت قرابة أسبوع على هذه البلدة منذ أن اهتزت بالإصابة المأساوية لظهيرنا الرباعي جايسون ستريت
    bir hafta kadar önce. Benwick onu götürdü. Tamamen iyileşti. Open Subtitles قبل أسبوع على الأقل أخذها بينيك فلقد تعافت تماماً
    Tekerlekli sandalyeye bir hafta bile dayanamazsın. Open Subtitles لا يمكنك احتمال ولو أسبوع على كرسي مدولب
    O ve bir sıhhiyeci arkadaşı terhis olmadan bir hafta önce nöbet değiştirmiş. Open Subtitles حسناً، لقد قام هو و مسعف أخر بتبديل دورياتهم قبل أسبوع على نهاية جولتهم.
    Genel seçimlere bir hafta kalmıştı, ve ben çörek ve tuvalet kağıtçılığından... döviz ve kaldırım çıkartması yapmaya terfi etmiştim. Open Subtitles لم يبق إلا أسبوع على الإنتخابات التمهيدية، وكنت ترقيت من الكعك وورق الحمام إلى اللوائح والملصقات
    Cenazeden bir hafta sonra, beni editörüm için terk etti. Open Subtitles بعد مرور أسبوع على الجنازة" "تركتني من أجل رئيس التحرير
    Evet. En az bir hafta dinlenmem gerektiğini söyledi. Open Subtitles أجل، لقد قال أنني بحاجة للراحة لمدة أسبوع على الأقل
    Sadece... birkaç gün daha. En fazla bir hafta. Open Subtitles فقط بضعة أيام آخرى ربما أسبوع على الأكثر
    Tabii ki yaparsın. bir hafta oldu. Kırığın yok. Open Subtitles بالتأكيد تستطيع, لقد مضى أسبوع على ذلك, لا يوجد هنالك كسر.
    Doktor, en azından bir hafta istirahat etsin dedi. Open Subtitles حسناً، الطبيب قال، راحة في السرير لمدة أسبوع على الأقل، صحيح؟
    Dedektif Dawson, seninle bir haftalık maaşına bahse girerim ki, onun sırtından çıkacak kurşunlar, benim silahımınkilerle tam uyuşacaktır. Open Subtitles المحقق داوسون, سأراهنك بمرتب أسبوع على أن هاتان الرصاصتان على كتفه ستتطابقان مع مسدسي
    Bir haftadan önce küf kontrolü için kimse gelemiyor. Open Subtitles حتّى الآن، لا أحد من مفتّشي العفن يُمكنه المجيئ قبل أسبوع على الأقل.
    Güzel deneme ama bu hafta sonu resmen en berbat hafta sonu oldu. Eve gidelim. Open Subtitles محاولة جيدة, و لكن هذا الآن يعتبر رسميا أسوأ أسبوع على الإطلاق, لنرجع للبيت فحسب
    Son günah çıkarmamdan bu yana bir hafta geçti. Open Subtitles لقد مر أسبوع على أخر اعتراف لى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more