"أسبوع في" - Translation from Arabic to Turkish

    • Bir hafta
        
    • bir haftadır
        
    • haftada bir
        
    • haftada belki
        
    • bir haftalık
        
    Güney Sudan'ın Nil nehri kıyısında bu sığır kampında yaklaşık Bir hafta geçirdim. TED قضيت حوالي أسبوع في مخيم دينكا للماشية. على ضفاف النيل في جنوب السودان.
    Beni dinlemeyi kabul ettiler. Bir hafta içinde Salamanca'ya gidiyorum. Open Subtitles لقد و افقوا أن يروني في خلال أسبوع في سالامانكا
    Bilmiyorum, 4 ya da 5 gün, en fazla Bir hafta. Open Subtitles لا أعرف ، أربعة أو خمسة أيام أسبوع في أقصى حد
    Av eti yahnimiz bir haftadır tencerede ve her gün pişer. Open Subtitles حساء لحم الغزال كل أسبوع في القدر ونار كلّ يوم
    haftada bir görüşüyordunuz kulüplerinde Open Subtitles لقد شوهدتم معاً كل أسبوع في أحد النوادي الليلية
    Ben onu haftada belki on defa görüyorum yüzlerce farklı suratta. Open Subtitles فأنا أراه 10 مرات كل أسبوع في مئات الوجوه
    Denizci değilim, ancak duydum ki, denizden bir haftalık mesafedeymiş. Open Subtitles أنا لست بحاراً ، و لكنني سمعت بهذا منذ ما لا يقل عن أسبوع في البحر
    Juan'la evde geçirdiğimiz Bir hafta, hayatımın en mutlu günleriydi. Open Subtitles الأسبوع الذي قضيته مع إجناسيو كان أسعد أسبوع في حياتي
    Juan'la evde geçirdiğimiz Bir hafta, hayatımın en mutlu günleriydi. Open Subtitles الأسبوع الذي قضيته مع إجناسيو كان أسعد أسبوع في حياتي
    Sadece 24 saat uzakta kalmıştım. Hatırlatta gelecek sefere Bir hafta uzaklara gideyim. Open Subtitles لم أغب إلاّ لـ24 ساعة، ذكرني أن أغيب لمدة أسبوع في المرة القادمة
    Hastanede Bir hafta yattım Koz ise neler olduğunu merak ediyordu. Open Subtitles قضيت أسبوع في المستشفى تاركًا كوز في حيرة عن ماذا يحدث
    İşte size yeni bir harita. Bu yaklaşık Bir hafta önce New York Times'da yayınlandı. Durum hiç de iyi görünmüyor. TED لدينا هنا آخر خريطة. تم نشرها منذ اكثر بقليل من أسبوع في النيويورك تايمز. لا تبدو جميلة
    İspanyada ki kalede Bir hafta geçirecem. Open Subtitles أنا ذاهب لقضاء أسبوع في إسبانيا في القلعة.
    Ve bölge savcisi, Oz'da Bir hafta bile kalamadan ana sahitlerinin ölmesine sinirlendi Open Subtitles لقد غَضِبَ المُدَعي العام لأنَ شاهِدَهُ الرَئيسي لَم يَصمُد أسبوع في أوز
    Artık değil, en fazla Bir hafta. Open Subtitles ليس بعد الآن ، إنه أسبوع في أفضل الأحوال
    bir haftadır hapishaneye gelip gidiyorum, ...zorunlu hizmetteyim. Open Subtitles أنا سأظل هنا لمدة أسبوع في السجن أنا أقـوم بعمل ميداني، وسأبين لكَ كيف تجاوب على تلكَ المجموعة من الأسئلة
    Üç Kaliforniya gri balinası Kutup Okyanusu'nun kalınlaşan buzları arasında bir haftadır mahsur durumda. Open Subtitles منذ أكثر من أسبوع في الجليد القطبي السميك
    Bu süper kahramanlık olayının henüz bir haftadır içindesin bazı hatalar yapacaksın. Open Subtitles مهلاً، مهلاً فلم يمضِ عليكِ أسبوع في عمل البطل الخارق. سترتكبينَ بعضَ الأخطاء.
    İki haftada bir Heritage Park'da Moondoor oynuyorduk. Open Subtitles نلعب بوابة القمر كل نهاية أسبوع في متنزه هيريتايج
    Ben onu haftada belki on defa görüyorum yüzlerce farklı suratta. Open Subtitles فأنا أراه 10 مرات كل أسبوع في مئات الوجوه
    bir haftalık tropikal cennet tatili... hem de eğlenmeyi bilen, okumuş, kültürlü iki kardeşle. Open Subtitles أسبوع في النعيم الإستوائي مع شقيقين ممتعتين ومثقفتين؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more