Ayrica aramizda bir gerilim oldugunu hissediyorum. Ve bunun olmasini istemem. | Open Subtitles | إنّي أستشعر أيضاً بعض التوتر بيني وبينكِ، ولا أريد ذلك حقاً. |
Çinli ve yerli folk müzikte, özlenen ve geçmişe tutulan içsel sesi ve yarattığım müziği büyük ölçüde yönlendiren bir duygu hissediyorum. | TED | في كلا الصينية أو الشعبية المحلية، كنت أستشعر صوتاً متأصلاً من الشوق والتمسك بالماضي، وعاطفةً تقودني بشدة نحو الموسيقى التي أصنعها اليوم. |
Birinin benim işgal etmeye çalışıyor hissediyorum. Kendileri için bunları kullanın. | Open Subtitles | أنا أستشعر أن أحداً يريد أن يأخذ قواي ليستخدمه لنفسه |
Nedense müzakereye kapalı bir durum seziyorum. | Open Subtitles | لماذا أستشعر بأن موقفك غير قابل للتفاوض؟ |
Teşekkür ederim Gerard. Benimkine benzeyen bir heves seziyorum. | Open Subtitles | حسنا شكرا جيرارد أنا أستشعر روحا قريبه مني |
Çocuklar bu işte kesinlikle uzaylı kokusu alıyorum. | Open Subtitles | يا رفاق. أستشعر وجود فضائيين في هذا المكان. |
Epey bir güzel. İçinden yayılan bir büyü hissetmiyorum. | Open Subtitles | إنّه قطعًا جميل، لكنّي لا أستشعر سحرًا ينبثق منه. |
Adam cidden pisliğin teki. Bir şeyler hissediyorum. | Open Subtitles | أنا أستشعر بشيءٍ هنا، أنّ ذلك قد يكون القاتل. |
Sende bir tereddüt hissediyorum. | Open Subtitles | ليس هناك تقويم مُحدّد. أستشعر بوجود تردّد على جزءكِ. |
Tam emin değilim ama zihinsel bağlantımız üzerinden bir şeyler hissediyorum. | Open Subtitles | لست موقناً تحديداً، لكني أستشعر شؤماً عبر صلتي الروحانية |
Musallat olurlar bize. Bir varlık hissediyorum. | Open Subtitles | هكذا تستحوذك الأشباح يا صاح، أستشعر حضورًا. |
Sende büyük aşk macerası hissediyorum. Evleneceğin adam... | Open Subtitles | ...أستشعر رومانسية كبيرة فيك , الرجل الذي سوف تتزوجينه |
Tanrım, burada buz gibi bir hava hissediyorum? | Open Subtitles | ياإلهي، هل أستشعر وجود دخان ههنا ؟ |
- Dünyayı kendine bir kol boyu uzakta tutmak için bunu sık sık yaptığını seziyorum. | Open Subtitles | أستشعر أنّك تفعل هذا كثيراً لتبقي العالم بين محيط ذراعيك |
Çocuklar, onda düşük seviyeli bir mistik güç seziyorum. | Open Subtitles | يارفاق , أن أستشعر قوة باطنية منخفضة المستوى في اللعب |
Bir düşmanlık seziyorum, konuşmak ister misin? | Open Subtitles | أنا أستشعر بعض العدائية هنا، هل تريدين الحديث عن ذلك؟ |
Ama dürüst olmak gerekirse,şüphe seziyorum inançtan fazla | Open Subtitles | لكن لأكون آميناً أستشعر التشكك أكثر من الإيمان هنا |
Bak dostum, burada biraz atar seziyorum sanki. | Open Subtitles | نعم انظر، يا صاحبي، أنا أستشعر قليلًا من العداء هنا |
Çok büyük bir incinebilirlik, sevgi için yalvaran bir çocuk-adam, postmodern Dünya'da masum bir öksüz seziyorum. | Open Subtitles | أستشعر ضعف شديد... رجل كطفل يبكي من أجل الحب... ... |
Canım! Senden yana biraz hayâl kırıklığı kokusu alıyorum. | Open Subtitles | مرحباً , أنا أستشعر بعض الخيبة |
Yapamam. İnanın bana denedim. Üzgünüm ama burada hiçbir şey hissetmiyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني، صدقني لقد حاولت، آسفة، لا أستشعر شيئًا هنا. |
Ben acı ve öfke hissedebiliyorum... Öfke bir sürü. | Open Subtitles | .. أنا أستشعر بالألم و الغضب الكثير من الغضب |