"أستطيع أن أنتظر" - Translation from Arabic to Turkish

    • için sabırsızlanıyorum
        
    • bekleyemem
        
    • bekleyemeyeceğim
        
    • Müfettişin
        
    • daha bekleyebilirim
        
    TED hakkındaki büyük sır ne biliyor musunuz? Bunu insanlara anlatmak için sabırsızlanıyorum. TED هل تعرفون ما هو السر الكبير في تيد؟ لا أستطيع أن أنتظر حتى أخبر الناس به.
    Ben bu hayatta görmek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles لا أستطيع أن أنتظر حتى أرى كيف سأنجو من هذا
    İki yıl. hiçbir şey için iki yıl bekleyemem, özellikle de senin gibi bir gelini. Open Subtitles سنتين.أنا لا أستطيع أن أنتظر سنتين من أجل أىّ شىء خاصة عروسه مثلك
    İki yıl. Hiçbirşey için iki yıl bekleyemem. Open Subtitles سنتين.أنا لا أستطيع أن أنتظر سنتين من أجل أىّ شىء
    Elise, annemi bekleyemeyeceğim. Gitmem gerekiyor. Open Subtitles إليس , لا أستطيع أن أنتظر أمي يجب أن أذهب
    Bunu sana mezuniyetten sonra verecektim, ama ben bekleyemeyeceğim işte. Open Subtitles لقد كنت أنوي إعطائك .. إياه بعد التخرج، ولكن أنا لا أستطيع أن أنتظر أكثر
    Müfettişin ne düşüneceğini merak ediyorum. Open Subtitles لا أستطيع أن أنتظر حتى أرى ما ستقولهُ هيئة التفتيش عن ذلك
    Biraz daha bekleyebilirim. Open Subtitles أستطيع أن أنتظر قليلاً
    Yeni dansını görmek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles لا أستطيع أن أنتظر حتى أرى أداء رقصتكِ الجديدة
    Evet, ona birkaç terli adamın hayatını kurtardığını söylemek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles نعم, لا أستطيع أن أنتظر لإخباره أن بضعة ملاكمين متعرقين أنقذوا حياته
    Çükünü kesmek ve ağzına tıkmak için sabırsızlanıyorum! Open Subtitles أجل, أنا لا أستطيع أن أنتظر حتى اقطع لك قضيبك وأقحمه في فمك
    Mideye indirmek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles لا أستطيع أن أنتظر حتى أضع ذلك في قولوني
    Sizleri denize götürmek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles أنا لا أستطيع أن أنتظر لأخذكم يا سيدات خارج المحيط
    Hayır, bu çok uzun. 600 saat bekleyemem. Open Subtitles لا هذه مدة طويلة لا أستطيع أن أنتظر ستمائة ساعة
    Elimizde bir tek bu var ve ben tekrar aramalarını bekleyemem. Open Subtitles هذا كل ما نملك و لا أستطيع أن أنتظر الى غاية أن يتصلوا بي مرة أخرى
    O kadar bekleyemem. Open Subtitles لا أعتقد أننى أستطيع أن أنتظر كل هذا.
    Seni gıdıklamak için daha fazla bekleyemeyeceğim. Open Subtitles لا أستطيع أن أنتظر إلى حين أدغدغك!
    Müfettişin ne düşüneceğini merak ediyorum. Open Subtitles لا أستطيع أن أنتظر حتى أرى ما ستقولهُ هيئة التفتيش عن ذلك
    Biraz daha bekleyebilirim. Open Subtitles أستطيع أن أنتظر أكثر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more