"أستطيع الإنتظار حتى" - Translation from Arabic to Turkish

    • için sabırsızlanıyorum
        
    • sabırsızlıkla bekliyorum
        
    • dört gözle bekliyorum
        
    • bekleyemem
        
    • için can atıyorum
        
    Bunu bebeğin günlüğüne yazmak için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles لا أستطيع الإنتظار حتى كتابة ذلك في مذكرات الطفل.
    Haberi ulaştırmak için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles لا أستطيع الإنتظار حتى أخبر باقى الأعضاء
    Ve eve dönmek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles أنا أحبك, و لا أستطيع الإنتظار حتى الرجوع إلى المنزل
    Bu sistem yoluyla duyu yetisine sahip tüm varlıklarla bağlantı kurulabilir. Bu deneylerin sonuçlarını sabırsızlıkla bekliyorum. TED قد يتم ربط كل الأنواع الممكنة من الكائنات الحية بواسطة هذا النظام. ولا أستطيع الإنتظار حتى أرى نتيجة هذه التجارب.
    Başka bir adamın başına kalmasını dört gözle bekliyorum. Peki ya sen Don? Open Subtitles أقول لك, لا أستطيع الإنتظار حتى تصبح تلك الفتاة بـ ذمّة رجلُ آخر
    Ve eve dönmek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles أنا أحبك, و لا أستطيع الإنتظار حتى الرجوع إلى المنزل
    Harika bir kızın var. Onunla tanışmak için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles لديك فتاة كبيرة هناك لا أستطيع الإنتظار حتى أراها بنفسي
    - Çok teşekkür ederim. Jamie'nin güzel bir fotoğrafını çekmek için sabırsızlanıyorum... olmayan kameramla tabi. Open Subtitles لا أستطيع الإنتظار حتى التقط صورة رائعة لجيمي
    Tamam mı? Adamım, pazar günü için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles يا رجل, لا أستطيع الإنتظار حتى يوم الأحد أخيراً
    Abi, herifi mort etmeni dinlemek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles يا صاح, لا أستطيع الإنتظار حتى تضع هذا الأحمق فى مكانه
    Kendisi en iyi dostumdur ve onunla kalmak için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles أنها صديقتي المفضلة، ولا أستطيع الإنتظار حتى أعيش معها
    Ve her birinizin hayatının bir parçası olmak için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles و لا أستطيع الإنتظار حتى أصبح جزءا من حياة كل فرد هنا
    Gelecek yıl hepinizin Vietnam'a gitmesi için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles لا أستطيع الإنتظار حتى العام القادم عندما تكونون جميعكم في فييتام
    Planın işe yarıyor çünkü okula dönmek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles . لأنني لا أستطيع الإنتظار حتى أعود للمدرسة
    Bunu günlüğüme yazmak için sabırsızlanıyorum. Günlüğe konu olacağım. Open Subtitles حسناً ، لا أستطيع الإنتظار حتى أقوم بكتابة ذلك في مذكراتي
    Downton benim için yeterince rahat. Geri almak için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles دوان تاون" مريحة بمايكفي لي" لا أستطيع الإنتظار حتى استعيدها
    Sonunda seninle tanışacağım için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles أنا فقط لا أستطيع الإنتظار حتى أقابلكِ أخيراً
    Tanrım, onun kıçını tekmelemeyi sabırsızlıkla bekliyorum. Open Subtitles يا إلهى ، لا أستطيع الإنتظار حتى أوسعه ضرباً
    Tanrım, onun kıçını tekmelemeyi sabırsızlıkla bekliyorum. Open Subtitles يا إلهى ، لا أستطيع الإنتظار حتى أوسعه ضرباً
    Bu çocuğu elime geçirmeyi dört gözle bekliyorum. Open Subtitles لا أستطيع الإنتظار حتى أضع يدي على ذلك الفتى
    Gördüğün gibi sonraki yaşamına kadar bekleyemem. Open Subtitles كما ترى، أنا لا أستطيع الإنتظار حتى الحياة القادمة
    Yarışmak için can atıyorum. Ortalık yıkılacak. Open Subtitles لا أستطيع الإنتظار حتى يمكنني الإنطلاق سوف يكون هذا رائعاً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more