Bir tanesiyle baş edebilirim diyordum ama toplu saldırıya geçtiler. | Open Subtitles | اعتقدت بأني أستطيع التعامل مع واحد لكنهم تجمعوا علي |
Bir tanesiyle baş edebilirim diyordum ama toplu saldırıya geçtiler. | Open Subtitles | اعتقدت بأني أستطيع التعامل مع واحد لكنهم تجمعوا علي |
EVet, başa çıkabilirim. Hayatımda Pekiyim olmadı. | Open Subtitles | نعم، أنا أستطيع التعامل مع ذلك أنا ما حصلت على 95 في حياتي |
Hayır, tabii ki düğün ile başa çıkabilirim, | Open Subtitles | لا, بالطبع أستطيع التعامل مع الزفاف الآن |
Şimdi senle uğraşamam. Markete gidip, akşam yemeği için tavuk alıp geliyorsun. | Open Subtitles | حسناً، لا أستطيع التعامل مع هذا الآن اقصدي المتجر واشتري دجاجة للعشاء |
Sağol, kendim halledebilirim. | Open Subtitles | تحتاج إلى اليد؟ شكرا، ولكن لا أستطيع التعامل مع هذا. |
Bununla baş edemem, nasıl üretiyorsun bunu... | Open Subtitles | لا أستطيع التعامل مع هذا , كيف تستطيع ؟ ؟ انك تخرج هذا ... |
- Kendine hakim olmalısın. - Artık bunun üstesinden gelemiyorum. | Open Subtitles | يجب أن تتماسكي - لم أعد أستطيع التعامل مع هذا |
İniş pistiyle başa çıkamam. | Open Subtitles | لا أستطيع التعامل مع أخر جسمها |
-Gerek yok, ben hallederim. | Open Subtitles | هذا ليس ضرورياً أستطيع التعامل مع هذا حسناً |
Evet, belli ki bir ilişkinin günlük hayatıyla başa çıkamıyorum. | Open Subtitles | أجل، من الواضح أنني لا أستطيع التعامل مع حياة الارتباط اليومية |
- Ben doktorum, durumu idare edebilirim. | Open Subtitles | أنا طبيب، أستطيع التعامل مع الأمر |
Senin saçmalıklarınla uğraşacak durumda değilim. | Open Subtitles | و لا أستطيع التعامل مع خرافاتك الآن |
Daha fazlasıyla baş edebileceğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد أنني أستطيع التعامل مع أيضا أكثر من ذلك بكثير. |
Sanırım bir binayla baş edebilirim. | Open Subtitles | أضن أني أستطيع التعامل مع هذا المبنى |
Bilirsin kanla baş edebilirim. | Open Subtitles | أنتِ تعلمين أستطيع التعامل مع الدم |
Muhtemelen 5 cesetle baş edebilirim. | Open Subtitles | ربما أستطيع التعامل مع خمس جثث |
Ölümle başa çıkabilirim, Hapishane, çıkamam. | Open Subtitles | أستطيع التعامل مع الموت أما السجن ، فلا أستطيع |
Ruh doktoruyum. Sanırım başa çıkabilirim. | Open Subtitles | أنا طبيب نفسي أظنني أستطيع التعامل مع الأمر |
Ne yani, sadece sahte tehlikeyle mi başa çıkabilirim? | Open Subtitles | وأنا فقط أستطيع التعامل مع الخطر المزيف؟ |
Şimdi bununla uğraşamam. Gitmeliyim. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع التعامل مع هذا الآن يجب أن أذهب. |
Sorunlarımı kendim halledebilirim. Sen yokken de hep kendim hallediyordum. | Open Subtitles | أستطيع التعامل مع مشاكلي الخاصة وقد فعلت هذا لمدة طويلة قبل أن تأتي |
- Tommy Shelby ile baş edemem mi sanıyorsun? - Edemezsin. | Open Subtitles | (تعتقدين أنني لا أستطيع التعامل مع (تومي شيلبي- بالفعل لا تستطيع- |
Bir tatlı çöreğe ihtiyacım var. Bunun üstesinden gelemem. | Open Subtitles | إنني بحاجة لتناول الدونات حيث لا أستطيع التعامل مع ذلك |
Burasıyla başa çıkamam. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع التعامل مع هذا |
Endişelenme Randall, ben hallederim. | Open Subtitles | لا بأس ، يا راندال أستطيع التعامل مع هذا |
Çünkü olası geleceğimle başa çıkamıyorum. | Open Subtitles | لأنني لا أستطيع التعامل مع ما يمكن لمستقبلي أن يكون |
Ben bir doktorum, durumu idare edebilirim. | Open Subtitles | أنا طبيب، أستطيع التعامل مع الأمر |
Senin saçmalıklarınla uğraşacak durumda değilim. | Open Subtitles | و لا أستطيع التعامل مع خرافاتك الآن |
Daha fazlasıyla baş edebileceğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد أنني أستطيع التعامل مع أيضا أكثر من ذلك بكثير. |