Senin için duyduğum hisleri, başka birinin duyabileceğini hayal edemiyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع تخيل أن أحس حول شخص آخر ما أحسه حولك |
Bu kızı aileye kabul etmekte bu kadar istekli olduğunu hayal edemiyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع تخيل أنك متلهف للترحيب بتلك الفتاة في العائلة |
Amerikalılar'ı daha fazla çileden çıkaratacak başka bir şey düşünemiyorum. | Open Subtitles | .. لا أستطيع تخيل أى شئ . مما يغضب منه الأمريكان أكثر |
Ve bir daha seni hiç görmeseler? Yüzlerinin halini Hayal edebiliyorum. | Open Subtitles | ولم يروكِ مرة أخرى، أستطيع تخيل النظرة على أوجههم |
Çiçek toplayamayabilirim ama milyonlarcasını hayal edebilirim. | Open Subtitles | "لن أقطف زهرة يوماً لكنني أستطيع تخيل مليون زهرة" |
Böyle bir mesaj aldığında neler düşündüğünü tahmin edemiyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع تخيل ما قد تفكر فيه لتلقيك رسالة مثل هذه |
Bir ebeveyn için çok zor bir durum olduğunu tahmin edebiliyorum. | Open Subtitles | أستطيع تخيل ذلك، بالنسبة لوالد الأمر بغاية الصعوبة |
"Yapayalnız olsam acaba nasıl olurdu?" diye hayal bile edemiyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع تخيل ما أشاهده إن كنت أهتم بشؤوني الخاصة |
Oğlumu bir cankurtarana bindirip onu yıldızların ötesine göndermenin vereceği ıstırabı hayal dahi edemem. | Open Subtitles | لا أستطيع تخيل معاناة وضع إبني في قارب نجاة وأرسله عبر النجوم |
Orada gördüklerimden daha beter ya da kokuşmuş bir şey hayal edemiyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع تخيل شيئا أكثر سوءاً أو فساداً مما رأيته هناك |
Babamı senin gibi kaybetmeyi hayal edemiyorum o yüzden neler hissettiğini biliyormuş gibi davranmayacağım. | Open Subtitles | لا أستطيع تخيل خسارة أبي كما خسرتيه لذلك لا يمكنني التظاهر بأنني أعلم ما تمرين به |
O kadar çok insanla beraber büyümek nasıldır hayal edemiyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع تخيل أن أتربى مع هذا العدد نعم كان ذلك جنون |
Kavgalarımız var ama ben bu yaşlı yarasa olmadan yaşamı hayal edemiyorum. | Open Subtitles | نحن نتشاجر، لكن لا أستطيع تخيل حياتي بدون هذه العجوز. |
Sonsuza kadar yaşamanı düşünemiyorum. Artık yiyebilir miyim aşkım? | Open Subtitles | أنا لا أستطيع تخيل أنك تعيش للأبد هل يمكننى أكله الآن ، يا حبيبي |
Zavallı annen. Çocuk kaybetmeyi düşünemiyorum. | Open Subtitles | يالها من أم تعيسه أنا لا أستطيع تخيل خسران طفل |
Bu işler için yaşlanıyorum ya. Senin nasıl hissettiğini de Hayal edebiliyorum. | Open Subtitles | لقد كبرت على هذا أستطيع تخيل ما هو احساسك |
Evet, Hayal edebiliyorum. | Open Subtitles | أجل بالتأكيد. أستطيع تخيل ذلك. |
Nasıl hissettiğinizi hayal edebilirim. | Open Subtitles | لا أستطيع تخيل ما تشعر به |
Neler yaşadığını tahmin edemiyorum. Hayır. | Open Subtitles | لا أستطيع تخيل المعاناة التي مررت بها. |
Bu durumun sizin için nasıl acı verici olduğunu tahmin edebiliyorum. | Open Subtitles | أستطيع تخيل كم هذا مؤلم بالنسبة لك |
Görece sağlıklıydım; zihinsel ya da fiziksel yaralanmaya ek olarak o süreçten geçmeyi hayal bile edemiyorum. | TED | وكنت حينها في صحة جيدة، اذ لا أستطيع تخيل نفسي وأنا أعاني من اصابة عقلية أو بدنية. |
biraz önce gördüğümden daha yoz bir şey görmeyi hayal dahi edemem. | Open Subtitles | لا أستطيع تخيل شيئا أكثر سوءاً أو فساداً مما رأيته هناك |
Bir sorun çıkmayacak. Sensiz bir hayat düşünemiyorum. | Open Subtitles | متأكدة بأن كل شيء سيسير على مايرام لا أستطيع تخيل حياتي بدونك |