"أستطيع رؤيتها" - Translation from Arabic to Turkish

    • görebiliyorum
        
    • Göremiyorum
        
    • görebileceğim
        
    • göremem
        
    • göremediğim
        
    • göremeyeceğimi
        
    Eve gece geldiğinde senin için yemek yapışını sabahları sana çiçekler verişini görebiliyorum. Open Subtitles أستطيع رؤيتها وهي تطبخ لكِ عندما تعودين متأخرةً ليلاً تعطيكِ زهوراً في المساء
    Hadi! Bu ruhunda var! Bunu gözlerinde görebiliyorum. Open Subtitles روحك المعنوية مرتفعة أستطيع رؤيتها فى عينيك
    Onu Göremiyorum. Avcıyı... Göremiyorum. Open Subtitles أنا لا أستطيع رؤيتها ، المُبيدة ،لا أستطيع
    Onda leke var. Göremiyorum, ama orada olduğunu biliyorum. Open Subtitles لديها جرثومة، لا أستطيع رؤيتها ولكن أعلم أنها موجودة.
    Geri çekilin! Ellerinizi görebileceğim kadar kaldırın! Open Subtitles تراجعوا، إجعلوا أيديكم حيث أستطيع رؤيتها
    Silâhını yere at. Ellerini görebileceğim şekilde havaya kaldır. Open Subtitles ألقي سلاحك وأرفع يديكَ عالياً حيث أستطيع رؤيتها
    Çünkü garaja koyarsam yemek masamdan göremem! Open Subtitles لأنني إن وضعت السيارة في الكراج لن أستطيع رؤيتها وأنا على طاولة الطعام
    Ben onu göremediğim için sen bana yardım etmelisin. Open Subtitles لا أستطيع رؤيتها أو التحدث لها يجب أن تساعديني
    Onu bir daha göremeyeceğimi söylerim ve hepimiz olan biteni unuturuz. Open Subtitles وأنا سأُخبرها أني لا أستطيع رؤيتها, ونحن سننسى أنا هذا حدث
    Gözlerinde onu görebiliyorum. İşte burası. Open Subtitles أستطيع رؤيتها في عينيك . هذا مكان إقامتي.
    Gözlerimi kapattığımda onu görebiliyorum. Open Subtitles أغمض عيني و أستطيع رؤيتها من دونها ، هناك فجوة في روحي
    Biraz önce ayrıldı. Onu görebiliyorum. Fourth Street'e yöneldi. Open Subtitles للتو غادرت أستطيع رؤيتها ذهبت للشارع الرابع
    Tam da bu merdivenlerden. Onu neredeyse görebiliyorum. Open Subtitles . تدحرجت على ذلك السلم كله أستطيع رؤيتها تقريباً .
    Ama görebiliyorum. Open Subtitles .و لكني أستطيع رؤيتها ...أنها كالصخرة الكبيرة بالنسبة لي
    Fırtınada olmaz. Onu Göremiyorum bile. Open Subtitles لا أستطيع، بسبب العاصفة لا أستطيع رؤيتها حتّى
    Arabalar beni gerer çünkü geldiklerini Göremiyorum. Open Subtitles السيارات تجعلني عصبية بسبب أنني لا أستطيع رؤيتها وهي قادمة فجأة. رأيت تلك السيارة القديمة الضخمة
    Belki de bir kamyonet. Buradan pek net Göremiyorum. Open Subtitles لعلها شاحنه، لا أستطيع رؤيتها جيداً بعد
    Hayal gücüme güvenmek zorundayım, çünkü buradan hepsini Göremiyorum. Open Subtitles لكننيإعتمدتعلىمخيلتي... في الأجزاء التي لا أستطيع رؤيتها
    Kal orda! Ellerini görebileceğim bir yere koy! Şimdi! Open Subtitles توقف,وأبقى يدك حيث أستطيع رؤيتها
    Ellerinizi görebileceğim yerde tutun Bay Watson. Open Subtitles ضع يديك " حيث أستطيع رؤيتها سيد " واتسون
    - Ellerini görebileceğim bir yere koy. Open Subtitles -أنتِ، أنا لم أفعل شيء -يداكَ حيث أستطيع رؤيتها
    Onu bu kıyafetlerle göremem. Open Subtitles لا أستطيع رؤيتها بهذه الملابس
    Veya belki de vardır ama göremediğim şeylerin var olduğuna inanmak istemiyorum. Open Subtitles لا أريد أن أعتقد بأن أشياء موجودة لا أستطيع رؤيتها
    Bana hiç göremeyeceğimi bildiğim yerleri düşündürüyorlar. Open Subtitles يجعلونني أفكر في أماكن أعلم بأنني لن أستطيع رؤيتها.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more