"أستكشف" - Translation from Arabic to Turkish

• Keşif
• keşfe
• keşfetmek
• araştırıyorum
• araştırmak
• keşfediyorum

Arkadaki ağaçların orada Keşif gezisi yapıyordum.
ليس في أيّ مكان. كنتُ أستكشف الغابة بالخارج. في الخارج تستكشف الغابة.

- Keşif aşamasındayım diyebilirim.
-نعم, أنا نوعاً ما أستكشف ذلك

Sen babamla keyfine bak, ben de çocuklarla keşfe çıkayım.
فلتحظى بالمتعة مع أبي، وأنا سوف أستكشف المكان هنا مع الأطفال

Aslında, herşey bir gün ziyadesiyle büyük ve labirentimsi malikanemi keşfe çıkmamla başladı.
في الواقع , بدأ كل ذلك بأحد الأيام عندما كنت أستكشف قصري الكبير الشبيه بالمتاهة , وجدت صدفة جزء

Uzayı keşfetmek yerine, iç dünyamızdaki güzellikleri keşfetmeyi istedim.
بدلا من استكشاف الفضاء الخارجي، أردت أن أستكشف عجائب الفضاء الداخلي.

Sadece seçenekleri araştırıyorum. İlk önceliğimiz onu yakalamak.
فقط أستكشف الخيارات اول أولوياتنا أن نأسره.

Uygun bir zamanda... seninle bu yeteneklerin manevi anlamını araştırmak isterim.
لاحقاً, أود أن أستكشف المعنى الروحي منهم معك

Kitaplarımda, algının doğasını ve algılamanın farklı türlerinin, bilmenin ve anlamanın farklı türlerini nasıl yarattığını keşfediyorum.
في كتبي .. انا أستكشف طبيعة الإدراك وكيف أن انماط الادراك تؤثر وتصنع أنماط المعرفة الفهم

Keşif yapıyorum.
أنا أستكشف

Keşif yapmak istiyorum.
أريد أن أستكشف

- Keşif yapıyordum.
كنت أستكشف

7. kattaki yenileme çalışmaları için etrafı keşfe çıkmıştım ve 2 gün boyunca geçitlerde kayboldum.
لا,أنا كنت فقط أستكشف التحديث الجديد في الطابق السابع و كنتُ ضائعاً في الممرات ليومين.

Benim adım Iain Stewart, ve bu seride gezegenimizin nasıl işlediğini keşfe çıktım.
اسمي "إيان ستيوارت"، وفي هذه السلسلة أستكشف كيف يعمل كوكبنا.

-Şehri keşfe çıkmaya can atıyorum.
-لا أستطيع الانتظار كي أستكشف المدينة

Bunları keşfetmek hoşuma gidiyor: "Yaratıcılık" kelimesinin tadı nasıldır veya "eşitlik" "aşk", "devrim"?
وأحب أن أستكشف: ما مذاق كلمة "إبداع،" أو "مساواة،" أو "حب،" أو "ثورة؟"

Ben dışarı çıkmak istiyorum dünyanın bir kısmını görmek keşfetmek.
أنا أريد الخروج أن أري بعض من هذا العالم أن أستكشف

Ben oynamıyorum Enode, araştırıyorum.
لا ألعب يا إينود، أنا أستكشف

Etrafı araştırıyorum çavuş.
أستكشف المنطفة، أيها العريف

20 yıldır beyini araştırıyorum.
كنت أستكشف الدماغ لـ20 سنة...

Laboratuarını araştırmak istiyorum, Hayate'nin izini arayacağım.
أريد أن أستكشف مُختبره (لأبحث عن علامات أو دلائل عن (هياتى

Uzay-zaman sürekliliğini, iki boyutlu durağan bir fotoğrafta keşfediyorum.
أنا أستكشف استمرارية الزمان المكاني داخل صورة ثابتة ثنائية الأبعاد.