"أستمتع بذلك" - Translation from Arabic to Turkish

• Hoşuma
• Bundan zevk
• keyif

Aslında gidiyor. O kadar Hoşuma gidiyor ki, bir daha vuracağım.
في الحقيقة أن أستمتع بذلك أنا أستمتع به جدا لدرجة أني سأقوم به مرة أخرى

Sana yeterince Hoşuma gitse bile bu silahı kullanmaktan çekinmeyeceğimi söyleyebilirim.
أريد أخبارك أننى لن أتردد فى أستعمال هذا السلاح أنا أستمتع بذلك

Bir taraftan da bunu yapmak istiyorum çünkü Hoşuma gidiyor.
من جهة أخرى أردت القيام بذلك لأنني أستمتع بذلك

- Bundan zevk aldığımı sanıyorsan, yanılıyorsun.
انتِ مُخطئة إذا كُنتى تعتقدى أننى أستمتع بذلك

Bundan zevk de alırım.
وأنا أستمتع بذلك

Seninle keyif alarak konuşuyorum ve bir şerefsiz gibi hissediyorum.
أتحدث إليك و أستمتع بذلك . و أشعر و كأنني أحمق

Senin vicdanın olmaktan yoruldum. Senin vicdanın olmak Hoşuma gitmiyor.
سئمت من كوني ضميرك لا أستمتع بذلك

- Hoşuma gittiğini söyleyemem.
لا يمكنني القول أنني أستمتع بذلك.

"Hatta bazen bilerek çünkü o his Hoşuma gidiyor."
وأحياناً عن تعمد ـ لأني "أستمتع بذلك الإحساس"

Aslında Hoşuma bile gidiyor.
في الواقع، أنا أستمتع بذلك

Hoşuma gitmeye başlamıştı.
كنتُ بدأت أستمتع بذلك.

Hoşuma gittiğini kastetmiyorum.
. انا ... لا اقول بأنني لم أستمتع بذلك

Bu hiç Hoşuma gitmiyor.
أنا لا أستمتع بذلك.

Soydum ama Hoşuma gitmedi.
-سرقته ولم أستمتع بذلك

Hoşuma gitmeyeceğini söylemedim zaten.
-انا لم أقل إنى لن أستمتع بذلك...

Bundan zevk alacağım.
سوف أستمتع بذلك

Yemin ederim, bence Bundan zevk alıyorsun.
أقسم أنني أستمتع بذلك.

Hiç bilemezsin Peder. Ben zorlanmak istiyor olabilirim. Belki bundan keyif alıyorum.
أنت لا تعرف أبداً أيها الأب, ربما أحب أن أكون مُجبرة, ربما أستمتع بذلك

Yani sanki hayatta olmam gereksizmiş gibi çünkü hayattan keyif almıyorum, mutlu ya da minnettar değilim ve belki bunu daha iyi değerlendirebilecek birinin yerini çalıyorum.
التواجد هنا على قيد الحياة هو مضيعة لأنني لا أستمتع بذلك و لست سعيدة أو ممتنة و آخذ مكان شخص