Ama şimdi Bundan zevk alıyorum. Ve zamanda kazanıyorum. | Open Subtitles | لكنني أستمتع بهذا ، وكذلك أقطع وقتاً جيد |
Bilmeni isterim ki Bundan zevk almıyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تعلم أني لا أستمتع بهذا |
Anlaşmazlıklarımız oldu ama Bundan keyif almıyorum. | Open Subtitles | كانت لدينا صعوباتنا أنا لا أستمتع بهذا |
Bundan keyif almayacağım. | Open Subtitles | لن أستمتع بهذا |
Bir beyaz olarak ayrıcalıklı günlerimin sayılı olduğunu söylüyorsunuz ben de hala imkanım varken tadını çıkarıyorum. | Open Subtitles | أنت تقول لي بأن أيامي البيضاء المميزة ليست معدودة، فأنا أستمتع بهذا الأيام حينما أستطيع |
Bu tarz evin keyfini çıkarıyorum. | Open Subtitles | أنا حقاً أستمتع بهذا البيت الأنيق |
Bak, lütfen bundan hoşlandığımı sanma. Tek istediğim bir işti. | Open Subtitles | أرجوكِ ، لا تعتقدي أننى أستمتع بهذا كل ما أردته هو وظيفة |
Çok üzgünüm çünkü Bundan zevk alacağım. | Open Subtitles | أنا آسف جدًا لأنني سوف أستمتع بهذا |
Ailem beni ilgilendirir. Bundan zevk almıyorum. | Open Subtitles | عائلتي هي أعمالي أنا لا أستمتع بهذا |
Bundan zevk almıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أستمتع بهذا |
- Bundan zevk alacağım. | Open Subtitles | -سوف أستمتع بهذا أعطني الأدلة! |
Bundan zevk alacağım. | Open Subtitles | أنا سوف أستمتع بهذا |
Bundan zevk alacağım. | Open Subtitles | أستمتع بهذا حقاً |
Bir saniyeliğe bunun tadını çıkartmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد فقط ان أستمتع بهذا لثانية |
Şimdilik sadece zaferin tadını çıkaracağım. | Open Subtitles | سأقوم الآن فقط أن أستمتع بهذا الفوز. |
Hadi Willy, biraz keyfini çıkarmama izin ver yaşlı kurt. | Open Subtitles | (هيا يا (ويلي لابد أن تدعني أستمتع بهذا فقط قليلا، أيها الرياضي |