| Bir gece uzun bir zaman önce bir telefon sesiyle uyandık. | Open Subtitles | فيأحدىالليالي... منذُ زمن بعيد، لقد أستيقظنا على جرس الهاتف. |
| Adamın teki sizi kasabaya kadar bırakırım dedi, sonra bir uyandık ki buradayız. | Open Subtitles | هذا الرجل قال أنه سوف يرشدنا إلى البلدة و... ومن ثمّ أستيقظنا هنا عوضًا عن ذلك. |
| Neden bu kadar geç uyandık? | Open Subtitles | لماذا أستيقظنا متأخرين ؟ |
| - Selam Marlin. - İşte kalktık! | Open Subtitles | ـ (مارلين) ـ أستيقظنا |
| Ertesi gün uyandığımızda her ikimizin aletlerinin kafasında yaralar oluşmuştu. | Open Subtitles | في الصباح التالي عندما أستيقظنا كلانا كان لديه طفح جلدي رهيب |
| Ertesi sabah uyandığımızda, Fenster gitmişti. | Open Subtitles | أستيقظنا في الصباح التالي و ذهب فينستر |
| Burada uyandık. | Open Subtitles | لقد أستيقظنا هنا. |