Burada sana bir iyilik yapıyorum. Hiç iş aramak zorunda da kalmayacaksın. | Open Subtitles | إنني أسدي لك معروفاً لن تضطر أبداً للبحث عن عمل |
Bu yüzden karşına çıkıp sana bir iyilik yapıp, vazgeçmeni söylemeye geldim. | Open Subtitles | لذا فكّرت أن أسدي لك معروفاً وأقول لك، استسلم. |
sana bir iyilik yapıyorum. Senin hayatını bağışlıyorum. | Open Subtitles | إني أسدي لك معروفاً سأتركك على قيد الحياة |
Bunu yap ve sonra bir gün benden iyilik iste fakat o zamana kadar anlayacaksın ki sana şu anda asıl iyiliği yapan benim, çünkü Katrina Bennett inanılmaz bir avukat. | Open Subtitles | تفعل ذلك من أجلي، وفي يومٍ ما ستحتاجني لفعل شيء .. ولكن في ذلك الحين ستدرك بأنّني كنت أسدي لك معروفاً بفعلي هذا .. لأنّ (كاترينا بنيت) محامية بارعة |
Bunu yap ve sonra bir gün benden iyilik iste fakat o zamana kadar anlayacaksın ki sana şu anda asıl iyiliği yapan benim, çünkü Katrina Bennett inanılmaz bir avukat. | Open Subtitles | تفعل ذلك من أجلي، وفي يومٍ ما ستحتاجني لفعل شيء .. ولكن في ذلك الحين ستدرك بأنّني كنت أسدي لك معروفاً بفعلي هذا .. لأنّ (كاترينا بنيت) محامية بارعة |
Sadece sana bir iyilik yapmaya çalıştım. | Open Subtitles | فقط أحاول أن أسدي لك معروفاً |
Al, sana bir iyilik yapayım. | Open Subtitles | دعني أسدي لك معروفاً |
Roxanne, ben atlatmana yardımcı olmak için sana bir iyilik yapıyordum. | Open Subtitles | روكسان)، كنت فقط أحاول) أن أسدي لك معروفاً بأن أكون بديل له |