Gerçeğinden daha hızlı çalıştırılabiliyorlar. | TED | كما أنّها تعملُ بشكلٍ أسرعَ من العضلات الحقيقية. |
daha hızlı hareket etseydim onları tomografiye daha çabuk gönderseydim durumlarının ne kadar kötü olduğunu daha çabuk anlayabilseydim ama hiçbirini yapmadım. | Open Subtitles | ولو كنتُ أسرعَ في عملي لو كنتُ أسرعتُ في المسح الطّبقي لو عرفتُ مدى سوءِ الحالِ منذُ البداية |
Aslında kahve değirmeniyle çok daha hızlı yaparsın. | Open Subtitles | اتعلم مضحنةُ قهوة كانت لتكونَ أسرعَ بكثير |
Her şeyin onunla birlikte daha hızlı altüst olacağını söylemedim ama. | Open Subtitles | لكنني لم أقلْ أنَّ الأمرَ سيُخفقُ أسرعَ معهً. |
Bu meseleyi kıçını arı sokmuş bir attan daha hızlı çözer bence. | Open Subtitles | أنا سَأُراهنُ بأنّه يَحْصلُ على هذا الشيءِ حَلَّ أسرعَ مِنْ - نحلة مَع |
Marcus'tan kızımın planlarının başlangıçta düşündüğümüzden çok daha hızlı ilerlediği bilgisini aldım. | Open Subtitles | تلقّيتُ أخباراً من (ماركوس) أنّ خططَ ابنتي تتقدّم أسرعَ ممّا اعتقدنا سابقاً. |
- İçgüdülerim bana bunun daha hızlı olacağını söylüyor... | Open Subtitles | -غرائزي تُخبرُني هذا سَيَكُونُ أسرعَ ... |
Bu daha hızlı olacaktır. | Open Subtitles | ذلك سَيَكُونُ أسرعَ. |
Şimdi Wygert Şirketinin ürettiği bu ilaç vücudu normalden daha hızlı biçimde yaşlandırıyor. | Open Subtitles | طَوَّرَت شركَة (وايغيرت) دواءً يُسببُ تقدُّم عُمر الجَسَد بنحوٍ أسرعَ من الطبيعي |
Şu bebek iflahını, Benihana'daki bir şeften daha hızlı keser. | Open Subtitles | تلك الآلة... تجعلكَ أسرعَ من طاهٍ في مطعم "بينهانا". |
- Böyle daha hızlı pişiyor. | Open Subtitles | إنَّها تنضجُ بشكلٍ أسرعَ هكذا |
Ayrıca seni daha hızlı yaşlandırır! | Open Subtitles | يَجْعلُك تَشِيخُ أسرعَ! |
daha hızlı. | Open Subtitles | سُقْ أسرعَ. |
~ daha hızlı sür. | Open Subtitles | قُدْ أسرعَ |
daha hızlı kırın! | Open Subtitles | قطّعْ أسرعَ! |