| Bu akşam için üzgünüm. Çok iyi bir ilk buluşma değildi. | Open Subtitles | أسف بشأن الليلة أعرف أنه لم يكن الموعد الأول المثالى |
| Benim için de harikaydı. Sadece gecenin sonu için üzgünüm. | Open Subtitles | لقد حظيت بوقت رائع كذلك أنا أسف بشأن الطريقة التي إنتهى بها الأمر |
| Bugün için üzgünüm. Will'in aramıza girmesini istemiyorum. | Open Subtitles | أسف بشأن اليوم , لا أريد أن يقف هذا حائل بيننا |
| Bunun için özür dilerim hanımefendi. ve sen bu saç filesini giymelisin. | Open Subtitles | أنا أسف بشأن هذا يا سيدتي وأنت يجب عليك إرتداء واقي شعر |
| Bunun için üzgünüm. Uzun sürmez. | Open Subtitles | أسف بشأن ذلك لن يستغرق وقتاً طويلاً |
| Ah. Bunun için üzgünüm. Uzun sürmez. | Open Subtitles | أسف بشأن ذلك لن يستغرق وقتاً طويلاً |
| Sinema için üzgünüm ama iş bu. | Open Subtitles | أسف بشأن الفيلم, لكن هذا عمل.سأذهب. |
| Korelilerin öldürdüğü ataların için üzgünüm. | Open Subtitles | أسف بشأن والدك الكوريين من قتلوه |
| Korelilerin öldürdüğü deden için üzgünüm. | Open Subtitles | أسف بشأن والدك الكوريين من قتلوه |
| Hey, ben Dedektif Eckhart için üzgünüm. | Open Subtitles | هاى, أنا أسف بشأن المخبر إكهارت |
| Başın için üzgünüm. | Open Subtitles | أسف بشأن رأسك لم أقصد أن أفعل ذلك |
| - Bütün o yol için üzgünüm, Albay. - Önemli değil, Garrett. | Open Subtitles | أنا أسف بشأن السفرية الطويلة - لا مشكلة في ذلك يا قاري - |
| Evine taşındığımız için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا أسف بشأن إنتقالنا إلي قاعتك الخاصة. |
| Bunun için üzgünüm, çok meşgul bir adamım. | Open Subtitles | حسنًا، أسف بشأن هذا فأنا رجل مشغول |
| - Yakıt tankı için üzgünüm. - Endişelenmene gerek yok dostum. | Open Subtitles | أسف بشأن ذلك الزيت - لا تقلق بهذا الأمر - |
| Olanlar için üzgünüm. Asla öyle yapmak-- | Open Subtitles | أنا أسف بشأن ما جرى لم أقصد ان |
| Bunun için özür dilerim ama gerçekten öyle bir durumda değildim. | Open Subtitles | حسناً, أنا أسف بشأن هذا لكني لم أكن فخوراً كلياً بشأن وضعي |
| Verdiğim uyku ilacı için özür dilerim, ama o kadar son dakika pürüzü çıktı ki. | Open Subtitles | أنا أسف بشأن المخدر لقد كان هناك كثير من التفاصيل في أخر لحظه |
| Sıra dışı tedbirler için özür dilerim. | Open Subtitles | أسف بشأن هذه الإجراءات الشديدة. |
| Arkadaşına üzüldüm ama sana hiçbir şekilde yardım edemem. | Open Subtitles | أنا أسف بشأن صديقك, ولكني لا اعلم شيء قد يساعدك |
| Tamam. Telsiz yok. Gömlek için Kusura bakma. | Open Subtitles | حسناً، لا أجهزة تنصت أسف بشأن القميص |
| Şu hepsi bir arada ürünlerinden. Parıldayan şeyin kusuruna bakma. | Open Subtitles | ,كلهم موصولون بكبس كهربى واحد أنا أسف بشأن الغمز |