"أسقطوا" - Translation from Arabic to Turkish

• bırakın
• düşürdüler
• düştü
• atın
• indirin
• vurdular
• düşürdüklerinde

Silahları bırakın ve eller yukarıda iki adım geriye gidin!
أسقطوا أسلحتكم وإرجعوا خطوتين للخلف وايديكم للأعلى

Düdükle birlikte teçhizatınızı bırakın, havuza girin ve eşleşin.
عند صفارتي، أسقطوا اغراضكم، وادخلوا المسبح وتجمعوا معا.

Suçlamaları düşürdüler ve beni serbest bırakıyorlar.
لقد أسقطوا التهم و سيفرجوا عني.

- Hayır, düşük ihtimalle dahi hayır... {\1c00FFFF}Ama tüm suçlamaları düşürdüler, üstelik sadece Irak işi değil?
كلا, ليس على المدى الطويل لكنهم أسقطوا جميع التهم و ليست التي تخص "العراق" فقط

Yaklaşık üç ay sonra dava düştü. Çok büyük bir hata yaptık dediler.
وبعد ثلاثة شهور أسقطوا ذلك وقالوا أنهم إرتكبوا خطأ

- atın silahları. - Siz atın. Bu işin bitmesini istiyorum.
أنتم أسقطوا أسلحتكم أريد ان ينتهى هذا

Şimdi o silahları nazikçe ve yavaşça indirin.
... الآن ... أسقطوا المسدسات ... بطريقة لطيفة ...

Bir tanesini 2 gün önce vurdular. 30 yard'da mükemmel bir hareketli hedef.
لقد أسقطوا واحدا قبل يومان بعيداً لـ 30 ياردة عن الهدف

Yolun sonu. Silahlarınızı bırakın ve ellerinizi başınıza koyun.
نهاية الخط، أسقطوا أسلحتكم وضعوا أيديكم فوق رؤوسكم.

Silahlarınızı bırakın ve elleriniz havada dışarı çıkın- Hemen.
أسقطوا أسلحتكم وأخرجوا رافعين أيديكم..

Eller yukarı! Elinizdekileri bırakın ve gidin.
ارفعوا أيديكم، أسقطوا ما لديكم وارحلوا

Japonca'da "silahlarınızı bırakın" nasıl söylenir? Şöyle bir şey olsa gerek.
ما هي الكلمة اليابانية لي (أسقطوا أسلحتكم)ـ

Bir saat önce sana yöneltilen suçlamaları düşürdüler.
أسقطوا التهمّ ضدّك قبل حوالي ساعات.

Fuhuş suçlamasını düşürdüler.
حسناً ، لقد أسقطوا تهم الدعارة

Adalete engel olma suçlamalarını düşürdüler.
لقد أسقطوا تهم عرقلة سير العدالة

Müşterek davalımız aleyhindeki suçlamaları düşürdüler. - Ne?
لقد أسقطوا التهم عن المدعى عليه الثاني

Cinayet davası düştü.
أسقطوا تهمة القتل

Tüm suçlamalar düştü.
لقد أسقطوا كل تهمهم

Silahlarınızı denize atın.
أسقطوا أسلحتكم في البحر

Silahlarınızı indirin!
أسقطوا أسلحتكم

Bütün suçlamaları düşürdüklerinde montunu açtı ve "Yusef masumdur." tişörtü vardı.
و عندما أسقطوا كل التهم فتحت معطفها و كانت ترتدي قميص يوسف بريء و بدت على محياها هذه الإبتسامة الكبيرة