- Evet? Dini rehber hariç her şeyi olan iyi adamlarla ormanda yaşıyorum. | Open Subtitles | أسكن الغابة مع رفقة طيبة تملك كل شي للحفاظ على توجيهها الروحي |
Schill'in evinde yaşıyorum. Oradaki bekçiye sorun, beni tanır. | Open Subtitles | أسكن في عمارة شيل,اسالوا عني, إنهم يعرفونني |
Kız kardeşim ve kocasıyla birlikte yaşıyorum. İstersem ömrümün sonuna kadar onlarla yaşayabilirim. | Open Subtitles | أسكن مع أختي وزوجها ويوافقان على سكني معهما |
Birkaç on yıldır burada kalıyorum ama onlar yüzyıldan fazla süredir buradalar. | Open Subtitles | إنني أسكن هنا منذ بضعه عقود لكنهم هنا منذ أكثر من قرنٍ |
Benim yaşadığım bölgede hiç görmedim seni. Nerede yaşadığımı bilmiyorsun. | Open Subtitles | لم أرك في الأحياء التي أعيش فيها أنت لاتعرف أين أسكن |
Hiçbir yerde yaşamıyorum. At ticareti yapmak için yolculuk ediyorum. | Open Subtitles | لا أسكن في أي مكان .إنني أجوب الطرقات بحاثا عن حصان للمبادلة |
Tek kişilik odam olacaktı ama şimdi soyunma odasında yaşıyorum. | Open Subtitles | من المفترض أن احصل على غرفة فردية, و أسكن في غرفة تبديل ملابس. |
Ayrıca biliyorsun ki, hala iki kız kardeşimle beraber yaşıyorum ve hala üniversiteye gidiyorum. | Open Subtitles | وبالطبع مازلت أسكن مع أخواتي، ومازلت أرتاد الجامعة، كما تعلم |
- Aslına bakarsanız ben burada yaşıyorum. | Open Subtitles | ماذا تعني بأنّك تسكن هنا ؟ في الواقع، أنا أسكن هنا |
Çünkü burada hiçbir şey yok. Kızımla birlikte küçük bir dairede yaşıyorum. | Open Subtitles | لأنه لايوجد شئ هنا أنا أسكن فى شقة صغيرة مع إبنتى |
4.5 milyon dolarlık bir evde yaşıyorum, uğruna öleceğim bir eşim var. | Open Subtitles | أسكن في بيت فخم بـ 4 ونصف مليون دولار وعندي زوجة يمات لأجلها |
Esasen sergi açılana kadar burada yaşıyorum. Harika. | Open Subtitles | إنّي أسكن هنا أساسيّاً حتى يُفتح المعرض. |
Ben burada yaşıyorum. Zilime bu yüzden basmadın mı? | Open Subtitles | إني أسكن هنا ، أليس لهذا السبب تقرع جرس شقتي؟ |
Ama aşağıda kalıyorum. Hiç odasına çıkmıyorum. | Open Subtitles | أسكن في الدور الأرضي .ولا أذهب أبدا إلى العلية |
Şimdilik Hintli bir ailenin yanında kalıyorum. | Open Subtitles | القسم الداخلي بالجامعة سوف يعطيني مسكنآ بعد أسبوع أنا الآن أسكن مع عائلة هندية |
- Ona hiç adımı söyledin mi? - Hayır. Nerede yaşadığımı falan söyledin mi? | Open Subtitles | هل سبق لكَ أن أخبرته بإسمي أين أسكن أو أيُ شيء؟ |
Bu evde yaşadığımı öğrenen olursa mahvolurum. | Open Subtitles | إذا اكتشف أي شخص أنني أسكن في منزله سيتم تعليقي على حبل المشنقة |
Kerman adlı bir kasabadan, ama Kerman'da yaşamıyorum. | Open Subtitles | من كيرمان لكني لا أسكن في كيرمان |
Seninle yaşamak için yalvarmaya geldim. | Open Subtitles | لذا تواجدي هنا لأتوسل إليكِ كي أسكن معكِ |
Elektrik kesintisi nedeniyle şehrin yarısı karanlıkta kalmıştı, ve ben de karanlıkta kalan tarafta yaşıyordum. | TED | كان نصف المدينة مظلما بسبب انقطاع الكهرباء، و كنت أسكن بالجانب المظلم. |
Bence bu harika, çünkü herkese bir ajanın karşısında oturduğumu söyleyebilirim. | Open Subtitles | أعتقد أن هذا رائعا ، بإمكاني أن أخبر الجميع أني أسكن أمام جاسوس |
- Otobüs durağına yakın oturmuyorum. | Open Subtitles | أنا حقاً لا أسكن قرب أي مواقف حافلات |
Massacan evimde yaşayacağım... sen ve Baptistina karanfillerime göz kulak olursunuz. | Open Subtitles | أنا أسكن هناك وبإمكانك القدوم والعمل في الأزهار |
Bu çevrede yer bulmak çok zordur. | Open Subtitles | أن تجد مكان في الحي الذي أسكن به شيء صعب جداً |