"أسمع به" - Translation from Arabic to Turkish

• duymadım
• duymadığım
• duymamıştım
• duyuyorum

Hayır, hiç duymadım. Ancak tuvaleti kastettiğini sanmıyorum.
لا، لم أسمع به من قبل لكن لا أعتقد أنه يقصد بالحمام

Hayır, hiç duymadım, ise de... bilirsin, yaptığı çalışmaya kabataslak bir bakarsak...
هل تعرفه؟ كلا، لم أسمع به من قبل، ولكن على الرغم من ذلك أتعلم، إنه تحضيري لا أكثر أنظر إلى عمله

Hiç duymadım, gerçek bir engelden bahsediyorum, bayanlara özel birşeyden değil.
لم أسمع به أقصد إعاقة حقيقية، ليست خاصة بالنساء

Ben daha önce hiç duymadım ve babamın günlüğünde yok.
حسنٌ , لم أسمع به من قبل , و لا يوجد في مذكرات أبي

Çok uzun zaman önce adını duymadığım bir müzisyen tarafından çizilmiş.
قام برسمها موسيقي ما، لم أسمع به يومًا منذ ملايين السنين

Hiç adını duymamıştım. İnternetten bakayım.
لم أسمع به من قبل , دعيني أبحث في الشبكه

Adını hiç duymadım. Mekanımı neden beğenmiş şimdi alıyorum.
لم أسمع به قط، لكنني أفهم سبب إعجابه بمتجري

Hiç duymadım. Buralarda yaşamış diyorsunuz ha?
لم أسمع به قط أتقول بأنّه عاش في هذه الأنحاء؟

Az önce dediğin şeyi hiç söylemedin ve ben de hiç duymadım.
أنتِ لم تقولي أبداً ما قلته للتو لم أسمع به يوماً

Onun dışında. Orayı hiç duymadım. Ama biliyorum, bileceğim...
ماعدا هذا ، لم أسمع به مطلقاً لكنني أعرف من يعرفه

Bugünden önce adını bile duymadım. Sana bunu yaptığına inanamıyorum.
لم أسمع به أبداً قبل الآن، لا أصدّق أنّه سيفعل ذلك بك.

Hiç duymadım.
-لم أسمع به من قبل -لنحصل على كل شيء بخصوصه

Hiç duymadım. Ama otelde kalmıştım.
لم أسمع به أبداً لكني ذهب عدة مرات

Adını hiç duymadım, diğerlerinin yanına koy.
لم أسمع به من قبل ضعيه مع الآخرين

Hiç duymadım.
أنا لم أسمع به يقولون أن اخته تعيش هنا .

Ben hiç cortexiphan ile tedavi edilmedim. Adını bile duymadım.
لم أتلقّ قط الـ"كورتيكسفان." لم أسمع به أصلاً.

Hiç duymadım ama tabii çıkarım.
-لم أسمع به من قبل و لكنني بالتأكيد سأحضر

- Kimdir hiç duymadım, öğrenmek de istemiyorum.
لم أسمع به من قبل ولا أريد أن اسمع عنه

Aslına bakarsanız Zurn dediğiniz adamı daha önce hiç duymadım.
(وبخصوص المدعو (زيـرن أنا لم أسمع به قط من قبل

Adını hiç duymadığım bir herifin benim gibi bir adamla takıldığına inanamıyorum.
رائع، لا يمكنني التصديق أن أحداً لم أسمع به قط يتجول مع شخص مثلي

Hoş bir yer. Adını hiç duymamıştım.
ياله من مكان جميل لم أسمع به من قبل

Bay Hooper, size söyledim, ilk kez duyuyorum.
سيد هوبير لقد أخبرتك بأنها المرة الأولى التي أسمع به