| Beni öldürmek dünyadaki en kolay şey olur. | Open Subtitles | اقتلني، سيكون أسهل شيء في العالم |
| O yapmak için dünyadaki en kolay şey oldu. | Open Subtitles | كان أسهل شيء في العالم القيام به. |
| dünyadaki en kolay şey, herkes yapabilir. | Open Subtitles | أسهل شيء في العالم أي أحد يمكنه فعل ذلك |
| Kuraklığa dayanıklı tahıllar elde etmek dünyanın en kolay işi değil. | TED | ولكن، زراعة المحاصيل المقاومة للجفاف ليست أسهل شيء في العالم. |
| Bak, bunu yapmak benim için dünyanın en kolay şeyi değil, tamam mı? | Open Subtitles | انظر، هذا ليس أسهل شيء في العالم بالنسبة لي، اتفقنا؟ |
| Geleceğe seyahat, dünyadaki en kolay şeylerden biri. | Open Subtitles | السفر عبر الزمن إلى المستقبل هو أسهل شيء في العالم |
| Conrad ile birlikte olmak dünyadaki en kolay şeylerden biri değildir. | Open Subtitles | مواعدة (كونراد) ليست أسهل شيء في العالم. |
| dünyadaki en kolay şey bu oldu artık. | Open Subtitles | هذا أسهل شيء في العالم الآن. |
| Bu dünyadaki en kolay şey. | Open Subtitles | إنها أسهل شيء في العالم |
| Bu dünyanın en kolay işi olacak. | Open Subtitles | هذا سيكون أسهل شيء في العالم |
| dünyanın en kolay şeyi. | Open Subtitles | أسهل شيء في العالم. |