Kısa pozisyonumu sürdürmek için senin hisselerini ödünç almak istiyorum. | Open Subtitles | أريد استعارة أسهمك للحفاظ على حصتي المؤقتة ـ ما عرضك؟ |
A serisi stok hisselerini bize satmadan bu odadan çıkmıyorsunuz. | Open Subtitles | لن تخرجي من هذه الغرفة دون بيعنا حصصا من أسهمك |
Bunu kabul et daha sonra Hisselerinin nakit karşılığını tamamıyla vereceğim. | Open Subtitles | اقبلي بالتسوية الآن، وسأحرص على أن تنالي القيمة النقدية الكاملة لكل أسهمك. |
Hisselerinin yüzde 47'sini aldı ve yüzde beşini daha almak üzere. | Open Subtitles | لقد اشترى 47 بالمئة من أسهمك ولديه وسيلة لشراء 5 بالمئة أخرى. |
O yardım işlerinde neler döndüğünü de, hisse senetlerini de biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم بما جري لنقود الأعمال الخيرية و أسهمك |
Adam akıllı bir iş yaparsan, hissenin arttığını sende görürsün. | Open Subtitles | أعثر على عمل أسوء من الذى تفعله وستجد أسهمك قد أرتفعت |
Peki ya Bayan Thorne bunun senin şirketteki hisseleri eline geçirmen için yaptığın entrikanın bir parçası olduğunu biliyor mu? | Open Subtitles | أهي تعلم أنها مجرد جزء من مخططك لتستطيع التصرّف في أسهمك بالشركة؟ |
Dün akşam Hisselerin için benimkiyle aynı fiyatı mı aldın? | Open Subtitles | هل حصلت على الشيء نفسه في أسهمك ليلة البارحة كما حصلت انا ؟ |
Reaktördeki hisseleriniz... 10 yıldır ilk defa yükseldi. | Open Subtitles | ارتفعت أسهمك في المصنع لأول مرة منذ عشر سنوات. |
Onu durduramazsın. Bankadaki hisselerini kaybettin. | Open Subtitles | لا يمكنك إيقافه لقد بعت أسهمك للبنك، ألا تذكر ؟ |
Bankadaki hisselerini kaybettin. | Open Subtitles | إنتظر للحظة يا أيها السمين . لقد خسرت أسهمك للبنك |
Anlaştığımız gibi hisselerini bana satan evrağı hâlâ imzalamamışsın. | Open Subtitles | الأمر هو أن عليك تسجيل أسهمك باسمي كما إتفقنا |
Eğer hisselerini satmayı planlıyorsan ilk teklifi Geo Seong'a getirmeliydin. | Open Subtitles | إذا كان هذا الوقت ،لتبيع أسهمك شركتنا جيو سونغ للأطعمة يجب أن تعتبر المشتري الأول |
Çünkü pazarı hisselerle istila etmen ve ucuza satmak zorunda kalman yerine tüm hisselerini değerinde alacak tek kişi benim. | Open Subtitles | لأنني الوحيد الذي سيشتري أسهمك بفرقِ القيمة، عوضاً عن المغامرة بمشاركتكَ بالسوق |
Barın mallar ve hizmetler üzerindeki Hisselerinin yarısını bana sattın. | Open Subtitles | -لقد بعتني نصف أسهمك من أجل خدمات و منافع |
Hisselerinin geri kalanını mı alayım? | Open Subtitles | أقوم بشراء أسهمك ؟ |
- Hisselerinin değeri kuruşa indi. | Open Subtitles | أسهمك تساوي بنسات. |
Borsada hisse değerimiz sizinkinin 3 katı olduğuna göre... bu iddian yersiz görünüyor. | Open Subtitles | بفرض أن أسهمنا تقايض أسهمك 3 مرات أجد ذلك إدّعاء مريب، هاوارد |
Tritak Enerji'de çoğunluk hissenin size geçişiyle ilgili konuşmak istiyordum. | Open Subtitles | أريد التحدّث معك عن أغلبيّة أسهمك في "تريتاك للطّاقة". |
sattığın hisseleri alan adam bendim. | Open Subtitles | أنا هو الرجل الذي اشترى كل أسهمك التي بعتها |
Ama, bak, Hisselerin şu ana kadar elde ettiğin her şeyden daha değerli olacak. | Open Subtitles | ولكن، أعني، أسهمك ستكون قيمتها كبيرة جداً فيما بعد |
hisseleriniz hiç 31 Doların üstüne çıkmadı. | Open Subtitles | أسهمك لم يرتفع سعرها عن 31 دولار للوحدة |
Yani Next İnnovation'daki hisselerinizi lütfen satmayın, tutun onları. | Open Subtitles | لذا أسهمك في نكست أينوفشن حافظ عليهم |