"أسوأ شئ" - Translation from Arabic to Turkish

    • kötü şey
        
    • En kötüsü
        
    • kötü şeydi
        
    • kötü şeyin
        
    • İşin kötüsü
        
    Afrika'yla ilgili duyduğunuz en kötü şey nedir? TED ما هو أسوأ شئ إطلاقاً سمعتموه عن أفريقيا؟
    Ama sonra bir boksörün başına gelebilecek en kötü şey oldu. Open Subtitles أسوأ شئ حدث لك و هو أسوأ شئ ممكن أن يحدث لأى ملاكم
    Sanırım bu şimdiye kadar duyduğum en kötü şey. Open Subtitles أعتقد أن ذلك أسوأ شئ سمعته على الأطلاق كم هو رائع
    En kötüsü ise bir arkadaşınızın size acıdığını fark etmektir. Open Subtitles أسوأ شئ عندما تدرك أن صديقك يأسف على حالك
    Papazın oğlunu dövmek yapabileceğin en kötü şeydi. Open Subtitles ذلك كان أسوأ شئ ممكن عمله أن تضرب ابن القسيس.
    Kimi mahkûmlar yüzleşebileceğimiz en kötü şeyin şiddet olduğunu söylerler. Open Subtitles بعض السجناء يقولون أن العُنف هو أسوأ شئ يجب أن نواجهه
    İşin kötüsü, boşanmayı sonuçlandıramıyorum yoksa kızı sınır dışı edeceklermiş. Open Subtitles أسوأ شئ أننى لم أستطع أن أنهى إجراءات الطلاق لأنى إن فعلت هذا ستُطرَد خارج البلاد
    Olabilecek en kötü şey öldürülmen. Open Subtitles نيكى, أسوأ شئ يمكن أن يحدث لك هو أن تُقتل
    Aslında, şu anda yapabileceğin en kötü şey uzmanlardan uzak olmanmış. Open Subtitles ويقول إن أسوأ شئ لك بالفترة الحالية هو الإبتعاد عن من يعتنون بك
    Çıngıraklı yılan tarafından ısırılmak başına gelebilecek en kötü şey değil. Open Subtitles غالباً ولو عضتك أفعى فهذا ليس أسوأ شئ يمكن أن يصيبك قد يحدث هذا لك
    Kel bir güzellik kraliçesi dünyada olabilecek en kötü şey. Open Subtitles من الواضح , أن تكوني ملكة جمال صلعاء هو أسوأ شئ يمكنه أن يحدث في التاريخ
    Bu başımıza gelebilecek hem en iyi hem de en kötü şey. Open Subtitles رباه انها أفضل و أسوأ شئ يمكنه أن يحدث لنا
    - Anne, biliyorum hâlâ ölümün bir insanın başına gelebilecek en kötü şey olduğunu düşünüyorsun. Open Subtitles أعرف أنكِ ما زلتِ تظنين أن الموت هو أسوأ شئ قد يحدث لانسان
    Buraya da böyle babacığın terketmediği iyi kızcağız olarak gelip durman aylardır onun başına gelen en kötü şey. Open Subtitles ظهوركِ هنا متظاهرة بانكِ , ابنة والدكِ الذي لم يهجركِ هو أسوأ شئ حدث لها خلال أشهر
    Şu anda kemoterapiyi bırakmayı düşünmek yapabileceğin en kötü şey olur. Open Subtitles فإيقاف جلسات العلاج الكيميائي الآن سيكون أسوأ شئ تقومين به
    En kötü şey ne biliyor musun, en kötü şey, en kötü şey, benim yaptığımı düşünecek olması! Open Subtitles و أسوأ شئ هو؛ سيعتقد بأنّني فعلتها. سيعتقد بأنّني فعلتها.
    En kötüsü de yoldan geçen cesetleri izlemek. Open Subtitles أسوأ شئ هو مرور الناس بجوار الجثث بالماء
    En kötüsü, Merc ile tuhaf bir yemeği kaçırmandı. Open Subtitles أسوأ شئ حدث أنك لم تحضري الغداء مع مارك
    Ölüm En kötüsü değil. Open Subtitles الموت ليس أسوأ شئ
    Ama aklıma gelebilecek en kötü şeydi. Open Subtitles إنهُ أسوأ شئ يُمكنك التفكير فيه، تعلم ؟
    Bu partideki tek kötü şeyin ne olduğunu biliyor musun? Open Subtitles تعلم ما أسوأ شئ بهذه الحفلة؟
    İşin kötüsü, boşanmayı sonuçlandıramıyorum yoksa kızı sınır dışı edeceklermiş. Open Subtitles أسوأ شئ أننى لم أستطع أن أنهى إجراءات الطلاق لأنى إن فعلت هذا ستُطرَد خارج البلاد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more