"أسوأ يوم في" - Translation from Arabic to Turkish

• en kötü günü
• en kötü gününe
• en kötü günüydü
• en kötü gününü
• en kötü gününün

Karısının öldüğü günün hayatının en kötü günü olduğunu söylemişti.
اليوم الذي توفيت فيه قال بأنه أسوأ يوم في حياته

Hayatimin en kötü günü. Ben odama gidiyorum.
كان هذا أسوأ يوم في حياتي إني ذاهب لغرفتي

ben dün hayatımın en kötü günü olduğunu düşünüyordum.
لقد ظننت أن الأمس كان أسوأ يوم في حياتي،

Ailem fotoğraf çekileceğimiz zaman o kadar kavga ederdi ki her zaman yılın en kötü gününe dönüşürdü.
وهذا دائماً يتحوّل إلى أسوأ يوم في السنة فقط اخرس وارتدي قبعتك

"Yüzük Sallamanın Temelleri" dersine hoş geldin ya da benim tabirimle, "değersiz hayatının en kötü gününe."
أهلاً بك في خاتم القذف 101! أو كما أحبذ تسميته: أسوأ يوم في حياتك التي لا قيمة لها.

Bugün hayatımın en kötü günüydü.
ولعلمكِ، لقد أمضيت أسوأ يوم في حياتي حقاً؟

Beni gördüğünüzde hayatınızın en kötü gününü geçirdiğinizi düşünmenizi isterim.
أحب أن أقول أنه إذا رأيتني فهو أسوأ يوم في حياتك

Bu da benim hayatımın en kötü gününün başlangıcı ve sen beni cesaretlendiriyorsun.
و ها هو أسوأ يوم في حياتي سيبدأ و أنت هنا تشد أزري نحن معا..

Biri bana açıklar mı neden hayatımın en kötü günü?
هل سيشرح لى أحداً ما، لماذا هذا أسوأ يوم في حياتي؟

Hayatının en kötü günü, o zindanda hapsedilmekti.
أسوأ يوم في حياتك تخوض في الطابق السفلي.

Hayatınızın en kötü günü için onurlandırmak garip bir şey.
نوعًا ما غريب أن يتم تكريمك على أسوأ يوم في حياتك.

Bu, hayatımın en kötü günü ve bir türlü bitmiyor.
هذا أسوأ يوم في حياتي، ولا أستطيع إنهاءه.

Bir düşünün: tüm o 6.5 milyon mesaj, dilin doğal süreci içinde otomatik gerçekleşen etiketleme, tüm bu veriler... Size beslenme bozuklukları için en kötü günü söyleyebilirim: Pazartesi.
فكروا في ذلك: 6.5 مليون رسالة يتم ترقيمها آليا باستخدام عمليات اللغة الطبيعية، كل هذه الحقائق -- أستطيع أن أخبركم أن أسوأ يوم في الأسبوع لاضطرابات الأكل هو الاثنين.

Tanrım, bu hayatımın en kötü günü.
يا إلهي، هذا مثل أسوأ يوم في حياتي

Daha ne kadar dayanabileceğimi bilmiyorum. Bu hayatımın en kötü günü.
لن أستطيع الصمود هذا أسوأ يوم في حياتي

O gün hayatımın en kötü günüydü.
ليندسي: وكان ذلك اليوم أسوأ يوم في حياتي.

Burdan atıldığım gün hayatımın en kötü günüydü.
لقد كان أسوأ يوم في حياتي الطرد من هنـا

Hayatımın en kötü gününü yaşıyorum ve sen ansızın karşıma çıkıyorsun.
إنه أسوأ يوم في حياتي و أنتِ فجأة أصبحتِ كالملاك

Ama önce hayatımın en kötü gününün başından başlamamız gerekiyor.
لكن أولاً علينا أن نبجأ من بداية أسوأ يوم في حياتي