"أسودِ" - Translation from Arabic to Turkish

• siyah
• kara

siyah, uyuşturucu satıcılarının hepsinde silah vardır.
كُلّ أولئك أولادِ المخدرِ أسودِ الأشرارِ، هم جميعاً يَمتلكونَ الأسلحةَ.

Sizden, siyah bir insanı beyaz yapmayı kabul ederken, beyaz birini siyah yapmamanızın gerçek sebebini açıklamanızı istiyorum.
أَطْلبُ مِنْك المُخَاطَبَة الحقيقة بإِنَّهُ مقبول لجَعْل أبيض شخصِ أسودِ لكن أَنْ لا يَجْعلَ أسود شخصِ أبيضِ.

Kim gemide siyah elbise giyip peçe takar ki?
الذي يَلْبسُ a لباس أسودِ وحجابِ على a جولة بحرية؟

- Lafı ağzıma tıkıyorsunuz. - Akla kara kadar açık söylediniz.
تَضِعُ الكلماتَ في فَمِّي أنت قُلت إنها أسودِ وأبيضِ

Çok şekersin, aynı kara dul gibi.
أنت لطيف، مثل a عنكبوت أرملةِ أسودِ.

Ama size esas oğlanı tanıtmak istiyorum siyah saçın kurumsal olanaklarını değerlendirip özetleyecek asıl adamı.
لكن l wanna يُقدّمُك إلى الرجلِ بنفسه، الرجل الذي يُحدّدُ ويُلخّصُ الإمكانيات المؤسساتية شَعرِ أسودِ.

Bu olayın ortaya çıkmasından sonra siyah Pipo Programı'nı yürüten kişi olan Dr. Albert Hirsch ve programı yöneten CIA müdür yardımcısı Noah Vosen tutuklandı.
مسؤولاوكالةِ إعتقلَ الدّكتورألبرتهيرش،العقل الموجّه المزعوم برنامجِ ورد جبلي أسودِ ونائبمديروكالةالمخابراتالمركزيةِ نوح بوزين، البرنامج الرئيس الشغّال.