"أشاهده" - Translation from Arabic to Turkish

• izlemedim
• izliyorum
• görmedim
• izlemek
• izledim
• izlediğim
• gördüğüm
• görüyorum
• izliyordum
• izlemem
• bakıyorum
• izlerken
• görmemiştim
• seyretmedim
• izlemeyeceğim

Daha ben de izlemedim, onun için eğer sevmezseniz n'olur ki?
لم أشاهده بعد لذا اذا لم يعجب أي منكم و ماذا ؟

Patronunun meşgul olduğunu biliyorum, Danny, Şu an onu izliyorum.
أنا أعلم بأن رئيسك مشغول أنا أشاهده الان

Bir daha hiç görmedim. Her sabah kontrol ediyorum.
حسنا, لم أشاهده هناك مرة أخرى كنت أتحقق كل صباح

İzlemek istediğim tek bir program var.
هناك برنامج واحد فقط أريد أن أشاهده ويسمى

Son on yıl boyunca batışını izledim.
العشر سنوات الماضية اللعينة كنت أشاهده يذهب اعمق و أعمق

Tarih sınıfından bir arkadaşıma, ben izlediğim hâlde sakso çektiği için.
لقد قام بمداعبة فتىً معنا في صف التاريخ بينما كنت أشاهده.

İzlemedim. Ama oldukça iyi olduğunu duydum. İzlemek istiyorum.
لا لم أشاهده ، ولكن سمعت بأنه جيد ، أريد أن أشاهده

Hiç izlemedim ama kayıt sırasında oradaydım evet.
لم أشاهده أبداً، لكني كنت هناك أثناء التسجيل، أجل.

Eğer izleseydim, ki izlemedim.
إذا كنتُ قد شاهدته، ولكني لم أشاهده

Oh, üzgünüm, ama ve l'tüm hafta izliyorum ve ben sevgi, aşk, senin konu seviyorum.
أنا فقط ضيفة التقديم آسفة ، لكننى كنت أشاهده طوال الأسبوع و أحب أحب أحب كل موضوعاتِك

Evet, biliyorum. İzliyorum ve inanamıyorum. Hey, hey.
ستصبح حقيقةً في الآخر نعم , أعلم أنا أشاهده ولا أصدق ذلك أهلاً , أهلاً , هاهو ذا كيف حالك يا صديقي ؟

- Sahi mi? - Ben daha o filmi görmedim.
The bicycle thieves هل تعلمون أن - لم أشاهده أبداً

Bense Philly'de yaklaşık yüz kere bulundum ama onu hiç görmedim.
لقد جئت الى فيلادلفيا مئات المرات لكني لم أشاهده

- Görünen o ki bunu görmelerini istemiyorsun. - Ben de istemiyorum. Ama bunu izlememelerini bu kadar çok istemen benim izlemek istememe neden oluyor.
و أنت بكل أسف لا تريد الأخرين أن يروه مما جعلني أريد أن أشاهده

Evet, salakça ama onu izlemek bana daha iyi hissettiriyor.
نعم ، نعم ، هذا يبدو تصرفا غبيا و لكنه يجعلني أشعر بشكل أفضل و أنا أشاهده

Onu bir kereden çok öldürürken izledim ve hiçbir şey yapmadım.
لا أعلم لقد كنت أشاهده يقتل الواحد تلو الأخر ولا أفعل شيئاً

Peki. İzlediğim şey bitsin yaparız.
حسناً سنذهب بمجرد انتهائي من البرنامج الذي أشاهده..

Tek gördüğüm şey ölü ünlülerin filmleri.
وكل ما أظلّ أشاهده عبارة عن مشاهير ميّتين بسبب المنتجات

Her yerde ölü kardeşimi görüyorum.
أماندا: كنت أشاهده أخي القتلى في كل مكان.

Hayal kırıklığına uğramıştım, ama yine de birkaç yılda bir filmi izliyordum.
كنت محبط جداً من الفيلم ومع ذلك كنت أشاهده كل بضعة سنوات

Maskelerini çıkartacaklar mı diye izlemem gerekiyordu.
لقد كان عليّ أن أشاهده لأرى ما إن خلع أحد الرجال قناعه

Yani ona bakıyorum ve çok güzel bu. Her şeyini seviyorum.
أعني أني أحب أن أشاهده يتبول أحب كل شيء فيه

Ben yaparken ya da izlerken, bana hororşov gibi gelirdi.
عندما كنت أمارس العنف أو أشاهده كان ينتابني شعور رائع دون سبب

Biliyor musun, bu yönünü daha önce hiç görmemiştim.
أتعلم , هذا جانب جديد منك لم أشاهده من قبل

Aslında, seyretmedim bu yüzden sevip sevemediğim hakkında birşey söyleyemem.
بالواقع لم أشاهده بعد لذا لا أستطيع أن أخبرك إذا ما أعجبني أو إذا ما كان رديئاً بحق.

Öylece durup onun acı çekmesini izlemeyeceğim. Onu çok fazla umursuyorum. Bunu anlıyor musun?
لذا لن أقف مكتوفة اليدين أشاهده يعاني أنا أهتم به كثيرًا، هل تفهمين؟