Galerisi için birkaç resim satın almış ve seni özlemiş. | Open Subtitles | إنها , لقد أشترت صورتين لمعرضها وإنها تفتقدك |
Avukatı ona şişman kıyafeti almış. Başka bir dava daha aldım ayrıca. | Open Subtitles | المحامية أشترت لها حلّه بدانة لدي قضية أخرى |
Bu kız bizim hacizli araçlar garajından kırmızı bir Mustang almış. | Open Subtitles | هذه الفتاة قد أشترت سيارة موستانج حمراء من مزاد بيع مصادرات الشرطة |
Bu tişörtü sana ninen almıştı. Çöplükte buldum. | Open Subtitles | جدتك أشترت لك هذا القميص و أجده في القمامة ؟ |
İki yıl önce, kaldığım apartmandan bir daire satın almıştı. Karım ve ben onunla aynı kattayız. | Open Subtitles | نعم , لقد أشترت شقة فى مبناى منذ عامين , أنا و زوجتى نعيش فى نفس الدور. |
Belki de sadece senden hoşlandığı için almıştır. | Open Subtitles | ربما أشترت المخلل من أجلك لأنها معجبة بك |
Yani Dana mı aldı? | Open Subtitles | اذاً دينا أشترت هذا ؟ |
Neyse, büyükannen elbiseyi aldı, ve ben de çok mutlu oldum. | Open Subtitles | بأي حال، جدتك أشترت الفستان، وكنت سعيدة جداً. |
Ordu, bu araziyi iki ay önce belediyeden satın almış. | Open Subtitles | لقد أشترت القاعدة هذا الحقل من المدينة منذ شهرين |
Düğün çiçeklerini oradan mı almış? | Open Subtitles | أهذا هو المكان الذي أشترت منه الزهور للزفاف ؟ |
Son attığı tweet'e göre beş dakika önce kahve almış. | Open Subtitles | وفقاً لـ تغريداتها لقد أشترت قهوة قبل خمس دقائق |
- Bay Hassas çoktan bir elbise almış, yani baloya onunla gidiyorsun! | Open Subtitles | لقد أشترت فستان آورجواني لذلك ستصطحبها |
Monty, Susie John'a teleskop almış mı? | Open Subtitles | مونتي . هل أشترت سوزي تلسكوباً لجون ؟ |
Bir ev satın almış Smallville'de. | Open Subtitles | أشترت منزلاً في سمولفيل |
- Benden kitap almıştı. - İyi tanıyor musunuz? | Open Subtitles | ـ لقد أشترت كتب مني ـ أتعرفها جيدا؟ |
Bu saati Gail almıştı. O vermişti bana. Bana verdiği ilk şeydi. | Open Subtitles | جيل" أشترت لى هذة الساعة" كانت أول شىء تعطية لى |
Ben çocukken annem bana bir çift çizme almıştı. | Open Subtitles | أشترت ليّ أمي زوجًا من الأحذية الشتوية. |
Hamilelik kıyafetini de Maggie hamile numarası yapmak için almıştı. | Open Subtitles | و أشترت (ماغي) الحلّه لتظهر كبطنها الحامل |
Bütün iyi anneler gibi Gabrielle de birkaç iyi kalite bebek telsizi almıştı. | Open Subtitles | مثل كل الأمهات الجيدات جابريل) أشترت عدة مراقبة للطفل الرضيع) |
- Sana muhtemelen öğle yemeği falan almıştır değil mi? | Open Subtitles | -لربما أشترت لك غذاء أو ما شابه ، صحيح؟ |
Belki yeni telefon almıştır. | Open Subtitles | حسناً، ربما أشترت هاتف جديد. |
- Sana bir scooter mı aldı? | Open Subtitles | أشترت لك دراجه بخاريه ؟ |
Apartman sitesi satın aldı ve tüm ailesi oraya taşındı. | Open Subtitles | لقد أشترت مجمع سكني ونقلت جميع العائلات إليه |