Hub ve Garth McCann, en soylu ve cesur insanlar, ha? | Open Subtitles | هب و جارث ماكان أشجع و أجرأ الرجال, أليس كذلك ؟ |
Bak, sen şimdiye kadar tanıdığım en cesur, en ilkeli adamsın. | Open Subtitles | .. انظر أنت أشجع وأكثر رجل ذو مباديء عرفته في حياتي |
Babam hiçbir şeyden korkmaz. Bu âlemin en cesur dublörüdür kendisi. | Open Subtitles | فأبي ليس خائفاً من أي شيء إنه أشجع ممثل بديل موجود |
hayatımda en cesurca şeyi yaptım kimse farketmedimi. | Open Subtitles | لقد فعلت أشجع شيء في حياتي؟ بدون شك بذلك |
Çocukları kendi zamirlerini düşünmeye ve diğerlerine de zamirlerini sormaya teşvik ediyorum. | TED | أشجع الأطفال على التفكير في ضمائرهم وأن يسألوا الآخرين عن ضمائرهم هم. |
- Onu kafama takmıyorum. - O halde benden daha cesursun. | Open Subtitles | أنا لست قلقة بهذا الشأن - إذاً, أنتِ أشجع مني - |
Örnek alma şerefine eriştiğim en cesur, en tutkulu aktivist. | Open Subtitles | إنها أشجع ناشطة كان لي شرف تقليدها و أكثرهم عاطفة |
Ve Avrupa'nın en cesur askerlerinin yanında savaştığımı söylemekten gurur duyuyorum. | Open Subtitles | ولى الشرف أن أقول أننى قاتلت مع أشجع الجنود فى أوربا |
Dünyaya İnsan Oğulları'ndan daha cesur savaşçı gelmemiştir. | Open Subtitles | فلا يوجد مقاتل وطأ الأرض أشجع من الأدميون |
Sektör 7G'nin en cesur çalışanıydı. | Open Subtitles | سيدي أحد أشجع وأفضل الرجال الذي عملوا في القطاع 7 جي |
Benden daha cesur bir adamsınız ben AK-47'li çetelerle ilgileniyorum. | Open Subtitles | أنت رجل أشجع مني وأنا أواجه العصابات مسلح ببندقية |
Başaracaksın. Benim tanıdığım en cesur insansın. | Open Subtitles | يمكنـكِ فعـل ذلك ، أنتِ أشجع إنسـان عرفتـة على الإطلاق |
Hayatımda tanıdığım en cesur adamın kızının... elini sıkmama izin verin. | Open Subtitles | يطلب تصريح لمصافحه أبنه أشجع رجل قابلته فى حياتى |
Western Woods, bugün bile en cesur insanların bile uğramadığı ıssız bir yerdir. | Open Subtitles | حتى اليوم الغابات الغربية مكان مسكون حتى أشجع الشجعان لايجازف بدخولها |
Ağır siklette, dünyadaki en cesur adamsın. | Open Subtitles | باوند لــباوند ، أنت أشجع شخص في العالم كله |
Bir kadının yapabileceği en iyi ve en cesurca şeyi yaptığınıza inanıyorum. | Open Subtitles | في الحقيقة أعتقد أن هذا أشجع ...و أصدق شيء قامت إمرأه بفعله |
Sınıfımda da öğrencilerimi bir şey görürlerse bildiklerini ortaya çıkarmaya teşvik ediyorum. | TED | وفي صفي أشجع الطلاب أن يقدموا معلوماتهم لي لكن ماذا لو عرفوا بذلك؟ |
Ama sana söylemeliyim ki, benim olduğumdan daha cesursun. | Open Subtitles | لكن علي أن أخبرك إنك أشجع مما كنت أنا عليه بكثير |
Ben bir korkağım. Simon benden daha cesurdu." | Open Subtitles | لأننى جبان و سيمون كان أشجع منى |
Ama haksızlığa çıkardığımız tepkiyi, daha tedbirli bir yaklaşımda paylaşmamızı destekliyorum. | TED | لكنني أريد حقاً أن أشجع محاولةً أشد اعتباراً للطريقة التي نستخدمها في الاستجابة للظلم. |
Ve eğer şanslıysanız aynı çocuk tanıdığım çocuklar içinde en cesuru onları nerede bulabileceğinizi size söyler. | Open Subtitles | و ربما اذا كنت محظوظا هذا الفتي نفسه أشجع فتي قابلته في حياتي سيخبرك أين تجده |
Ya düşündüğümden daha cesurmuşsun ya da gerçekten masumsun. | Open Subtitles | . أنت أشجع مما كنت أعتقد . هل أنت حقا بريئة هل تعتقدين أني أريد أن أكلمك |
- Aksine bekar annelerin yüksek derecede seksi olmalarını desteklerim. | Open Subtitles | أنا أشجع الأمهات الوحيدات -أن يتحرشن بي للغاية |
Diğerlerinden daha yürekli ve yufka yürekli bir efendisin. | Open Subtitles | ،أنت أشجع من الآخرين ولديك قلبٌ دافىء |
Hatırlıyorum da çok daha cesurdum. | Open Subtitles | أذكر أنني كنت أشجع من هذا |
- Kimi destekleyeyim bilmiyorum. | Open Subtitles | - لا أعرف من أشجع. |