| Dediğim gibi beni seçen New Jersey halkı çok iyi insanlar. | Open Subtitles | كما قلت، شعب نيوجيرسي الذي انتخبني هم أشخاص جيدون |
| Ama onlar iyi insanlar, hoş insanlar ve beraberce bu kötü durumu telafi edeceğiz. | Open Subtitles | ...و لكنهم أشخاص جيدون و سوياً بدأنا بتخطي كل الصعوبات |
| Ama iyi insanlar, saygı duyduğum insanlar sana kefil oldu. | Open Subtitles | لكن أشخاص جيدون... أشخاص أحترمهم... ساندوك |
| Kendilerine alınmadım. İyi insanlar. | Open Subtitles | انا لا اتضجر، فإنهم أشخاص جيدون |
| Öncelikle çok iyi insanlarla çalışmaya başladım. | Open Subtitles | لقد بدأت فى العمل مع أشخاص جيدون فعلا |
| Evet, tabi, bütün casuslar iyi insanlardır. | Open Subtitles | نعم , بالطبع , كل الجواسيس أشخاص جيدون . |
| Onlar iyi insanlar. | Open Subtitles | إنهم أشخاص جيدون |
| İyi insanlar olduklarından şüphem yok. | Open Subtitles | أنا لا أشك أنهم أشخاص جيدون |
| Ne? Onlar iyi insanlar. | Open Subtitles | كلا ، إنهم أشخاص جيدون |
| sadece yardıma muhtaç iyi insanlar var. | Open Subtitles | فقط أشخاص جيدون محتاجون |
| Kathie ağlıyor ve "Hepsi iyi insanlar" diyordu. | Open Subtitles | : كاثي) كانت تصرخ وتقول) .. إنهم أشخاص جيدون " |
| Bu takımda oldukça iyi insanlar var. Gerçek kahramanlar. | Open Subtitles | لديك أشخاص جيدون في هذا الفريق... |
| -NRA üyesi iyi insanlar. | Open Subtitles | -إنهم أشخاص جيدون. |
| Öncelikle çok iyi insanlarla çalışmaya başladım. | Open Subtitles | لقد بدأت فى العمل مع أشخاص جيدون فعلا |
| - Bakın, tüm kiracılarım iyi insanlardır. | Open Subtitles | -اسمعوا، كل مستأجريّ هم أشخاص جيدون |