Sadece rahip ve rahibeler değil, benim gibi aynı şeyle karşılaşan sıradan insanlar. | Open Subtitles | لم يحتوى كهنة وراهبات فقط بل و أشخاص عاديين أشخاص يواجهون ما أواجه أنا |
Bu gecenin yarışmacıları sizin gibi sıradan insanlar. | Open Subtitles | المتسابقين في هذه الليلة هم أشخاص عاديين مثلك. |
Sıradan İnsanlar'daki insanlar ne kadar normalse sen de o kadar normalsin. | Open Subtitles | {\pos(192,210)} مثل الأشخاص الذي كانوا طبيعيين في "أشخاص عاديين". |
Güzel kızlarla konuşurken bu kadar geriliyorsan önce normal insanlarla konuşarak alıştırma yapabilirsin. | Open Subtitles | طالما الذُّعر يُصيبك عندما تتحدث إلى الفتيات الجذّابات ربّما عليّك التمرن بالتحدث إلى أشخاص عاديين |
Amacımız normal insanlarla konuşup güzel kızlara yol yapmak. | Open Subtitles | الهدف هو أن نتحدث مع أشخاص عاديين ونُجهز أنفسنا للفتيات الجميلات |
sıradan insanlar! | Open Subtitles | إنهم مجرد أشخاص عاديين! |
"Sıradan İnsanlar" | Open Subtitles | أشخاص عاديين |