Sadece bunu değiştirmenin zamanının niye geldiğini değil aynı zamanda bunu nasıl değiştireceğimizi de size açıklamak istiyorum. | TED | وأود أن أشرح لكم أنه قد حان الوقت لنغير هذا، و أننا قادرون على القيام بذلك، |
Bu alt yapı çerçevesinde bunun neden önemli bir husus olduğunu açıklamak istiyorum. | TED | دعوني أشرح لكم لماذا أعتقد أن هذا الأمر له أولوية كبيرة من خلال الإطار السابق. |
Artık eskisi gibi biri olmadığımı açıklamaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا أحاول أن أشرح لكم أنني لست ذلك الشخص بعد الآن |
Ben sadece protokolü açıklamaya çalışıyorum. | Open Subtitles | انا أحاول فقط أن أشرح لكم البروتوكول |
size bunun ne kadar iyi olduğunu denetmeden anlatamam, ama elime geçebilen tüm parayı yakabilme ve sahip olduğum tüm ilişkileri batırabilme kapasitesine sahip yani ne istediğinizi iyi düşünün. | TED | لا أستطيع أن أشرح لكم كم كانت جيدةً حتى تجربوها، وقد كان لها القدرة على صرف كل ما أمكنني جمعه من المال، وقطع كل علاقه مع أي شخص كانت لدي، لذا كن حذراً مما تتمناه. |
Yağmur suyundaki kireç için endişelenmeden önce bunun ne kadar azının gerektiğini size açıklayayım. | TED | الآن، قبل أن ينتابكم القلق حول الطباشير في مياه الأمطار خاصتكم، دعوني أشرح لكم الكمية الضئيلة التي نستخدمها فعلًا. |
Şimdi yaptığımız küçükbir deneyle size göstereceğim. Ve size açıklayacağım, | TED | سوف اعرض عليكم الاًن تجربة صغيرة قُمنا بها. ويجب ان أشرح لكم, |
İzin verirseniz yenilenmiş hareket etme özelliğimi göstermek isterim. | Open Subtitles | الأن أسمحوا لي كي أشرح لكم أكتشافي المتحرك |
Çocuklar, stadyum mevzusunu açıklamak istiyorum. | Open Subtitles | يا أولاد ، أريد أشرح لكم ما حدث في ملعب الكرة |
açıklamak isterdim ama çok geç kaldım. Gitmem lazım. -Hiç vaktim yok. | Open Subtitles | حسناً, أحب أن أشرح لكم, لكني متأخر للغاية وعليّ الذهاب ليس لديّ وقت لهذا |
Çocuklar, Belki de noelin gerçek anlamını açıklamak için Doğru zamandır. | Open Subtitles | يا أطفال، ربما هو الوقت الذي أشرح لكم المعنى الحقيقي لعيد الميلاد. |
İlk olarak, crack kokainin şehir çeteleri üzerinde neden ve nasıl bu kadar derin etkisi olduğunu açıklamak istiyorum. | TED | أولاً، أريد أن أشرح لكم كيف ولماذا "الكراك" الكوكايين له تأثير كبير على العصابات داخل المدينة. |
Nasıl yürüyeceğini açıklamak istiyorum. | Open Subtitles | أردت أن أشرح لكم كيف سيتم الأمر |
Bakın, açıklamaya çalıştım... | Open Subtitles | إسمعوا لقد حاولت ان أشرح لكم |
Pekala, şimdi sıra size IŞİD'i açıklamaya geldi. | Open Subtitles | حسنًا, حان الوقت من الأمسية )حيث أشرح لكم (داعش |
Atomların bu eşsiz dizilimi epinefrinin kimliği. Daha önce kimse bunlardan bir tanesini görmedi çünkü çok küçükler. O yüzden buna soyut gösterim diyeceğiz. size bunun ne kadar küçük olduğunu anlatacağım. | TED | إن هذا الترتيب المميز للذرات يعطي الإبينفرين هويته، ولكن لم يشاهد أحد هذا، لأنه صغير جدًا، لذلك سنطلق على هذا انطباع فني، وأود أن أشرح لكم مدى ضآلته. |
Size biraz açıklayayım, bu iki sektörün... ...kendi yerel kuruluşları vardır. | TED | هذين القطاعين ، اسمحوا لي أن أشرح لكم ، لديها مؤسساتها الأهلية الخاصة بها. |
Evrimdeki arızanın nerelerde olabileceğini göstereyim. Tamam, Size şöyle açıklayayım. | TED | لأنني سأريكم أين يمكن أن تكون هناك أخطاء قليلة في التطوّر.حسناً، دعوني أشرح لكم هذا |
Size bir şey açıklayacağım. | Open Subtitles | دعوني أشرح لكم شيئاً |
Size bir şey açıklayacağım. | Open Subtitles | دعوني أشرح لكم شيئاً |
İzin verirseniz yenilenmiş hareket etme özelliğimi göstermek isterim. | Open Subtitles | الأن أسمحوا لي كي أشرح لكم أكتشافي المتحرك |