Ben biraz Acıktım. Bir şeyler atıştırmak ister misin, ya da içecek bir şeyler? | Open Subtitles | أقول ، إنني أشعر بالجوع هل تودين بقطمه أو شيء لتشربيه ؟ |
Affedersin, çok Acıktım da. En son evde kahvaltı yapmıştım. | Open Subtitles | أنا آسف، أشعر بالجوع الشديد لم أتناول الطعام منذ الفطور في المنزل |
Biliyor musun, benim karnım acıktı... Ben sipariş vereceğim. | Open Subtitles | أوتعلمين, أنا أشعر بالجوع, سأطلب الغذاء. |
Korktuğumda acıkırım, biliyorsun. | Open Subtitles | تعرف أنّي أشعر بالجوع عندما أرتعب |
Çok açım. | Open Subtitles | أشعر بالجوع. |
Ben acıktığımda yiyecek alırım! | Open Subtitles | أنا أدفع مقابل الطعام عندما أشعر بالجوع! |
Hiç değil. Sadece abur cuburlar için aç hissediyorum. | Open Subtitles | ليس على الإطلاق إنني أشعر بالجوع فقط من أجل الوجبات الخفيفة |
acıkmaya başladım. | Open Subtitles | - I'm getting hungry. أشعر بالجوع . أتشعرين بالجوع ؟ |
Hayır, teşekkürler. Ağzıma kadar doluyum. | Open Subtitles | لا,شكرا لا أشعر بالجوع |
Takımın geri kalanını bilmem ama ben açlıktan ölüyorum. | Open Subtitles | لا اعرف اي شيء حول باقي الفريق ولكنني أشعر بالجوع |
- Evet, şimdi tekrar Acıktım. | Open Subtitles | نعم ، و انا أشعر بالجوع مجدداً |
Sizi bilmem ama zombi öldürünce Acıktım. | Open Subtitles | ا أعلم بشأنكم يا رِفاق و لـكـن قتل الزومبي يجعلني أشعر بالجوع *الزومبي = الموتي السائرون* |
- Sipariş verelim. karnım acıktı. - Sipariş verdik. | Open Subtitles | دعينا نطلب الطعام أشعر بالجوع |
karnım acıktı. | Open Subtitles | بالواقع أشعر بالجوع |
Belki sabaha acıkırım. | Open Subtitles | ربما أشعر بالجوع فى الصباح |
Çok açım. | Open Subtitles | أشعر بالجوع. |
Son günlerde hep aç hissediyorum. | Open Subtitles | هذه الأيام، أشعر بالجوع دائماً. |
Biliyor musunuz, aslında şahsen ben biraz acıkmaya başladım. | Open Subtitles | أتعرفون , في الواقع أنا أشعر بالجوع |
Hayır, teşekkürler. Ağzıma kadar doluyum. | Open Subtitles | لا,شكرا لا أشعر بالجوع |