Ve başkalarının ne düşündüğü önemli değil. Ben iyi hissediyorum. | Open Subtitles | ولا أهتم بما يعتقده الجميع بهذا الشأن أنا أشعر بالرضا |
Biliyorum, ama ne zaman bir şeyler içmesem kendim hakkında iyi hissediyorum. | Open Subtitles | أعلم, لكن عندما لا أشرب في كل الاوقاب أشعر بالرضا عن نفسي |
Ama ben artık bir iyimserim. Ve her zaman iyi hissediyorum. | Open Subtitles | ولكننى متفائل الآن أشعر بالرضا طوال الوقت |
Hem kendim hem evliliğimiz hakkında iyi hissetmemi sağlıyor. | Open Subtitles | إنّه يجعلني أشعر بالرضا تجاه نفسي وتجاهنا |
Ben tatmin olur olmaz mal derhal gönderilecek. | Open Subtitles | المنتج سوف يتم تسليمه بمجرد أن أشعر بالرضا |
Bana en son kendimi iyi hissettiren kişi sendin, anlamıyor musun? | Open Subtitles | ألا تعلمين أنكِ آخر شيء يجعلني أشعر بالرضا عن نفسي ؟ |
Sonunda evden çıktığım ve böyle önemli bir şey yaptığım için çok iyi hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر بالرضا لمّا أخرج من البيت وأعمل على شئ مهم |
Yıllardır kendimi ilk kez iyi hissediyorum ve Walter'ın bunu bozmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | أنا أشعر بالرضا حول نفسي لأول مرة منذ سنوات و لن أسمح لوالتر أن يأخذ هذا الشيء مني |
Evet, çünkü gelecek hakkında iyi hissediyorum. | Open Subtitles | وقام خلاله، وأنا مبتسمة أكثر لأنني أشعر بالرضا عن المستقبل. |
Sağ ol. Ben de kendimi iyi hissediyorum. | Open Subtitles | شكرا، أنا أشعر بالرضا عن لذلك بنفسي. |
Aslına bakarsan şu an kendimi daha iyi hissediyorum. | Open Subtitles | أتعلم، أشعر بالرضا عن نفسي الآن |
Yaptığımız iş hakkında iyi hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر بالرضا عن العمل الذي نقوم به |
Yedim, iyi hissediyorum, konu kapandı. | Open Subtitles | لقيت تعاطيت بعضها و أشعر بالرضا, دعنا نذهب ! |
Saçma konuşmak istemiyorum ama sanırım kendimi daha iyi hissediyorum Dean. | Open Subtitles | لا أريد أن أبدو مخادعاً، ولكني أشعر بالرضا يا (دين). |
Evet, kendimi çok iyi hissediyorum. | Open Subtitles | أجل ... أشعر بالرضا التام عن نفسي |
Aslında kendimi çok iyi hissediyorum, hepsi bu gibisindendi. | Open Subtitles | ولكن من نوع... "إننى أشعر بالرضا عن نفسى، وهذا كل شىء" شعور من هذا القبيل. |
Yıllardır kendimi ilk kez iyi hissediyorum ve Walter'ın bunu bozmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لأول مرة في حياتي أشعر بالرضا عن نفسي ولن أدع (والتر) يسلب منّي هذا الشعور |
Onunlayken kendimi iyi hissediyorum. | Open Subtitles | تجعلني أشعر بالرضا عن نفسي. |
Kendimi iyi hissetmemi sağlayan tek şey oydu. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي جعلني أشعر بالرضا عن نفسي. |
Kendimi iyi hissetmemi sağlıyor. | Open Subtitles | إنها تجعلني أشعر بالرضا تجاه نفسي |
Son zamanlarda hep çılgınca şeyler yaptım... ve hiç tatmin olmadım. | Open Subtitles | مؤخراً، أقوم بأعمال جنونية جداً ولا أشعر بالرضا أبداً. |
- Kendimi iyi hissettiren, olağandışı bir yeteneğin var. | Open Subtitles | وأنتِ لديكِ موهبة غير عادية لجعلي أشعر بالرضا عن نفسي. |