"أشعر بالقلق" - Translation from Arabic to Turkish

    • endişeleniyorum
        
    • endişeliyim
        
    • endişelendim
        
    • Endişelenmeye
        
    • endişe
        
    • Endişelendiğim
        
    • endişelendiriyor
        
    endişeleniyorum. çarşıya gidip ve çocuklara bakacağım. Open Subtitles بدأت أشعر بالقلق ، سأذهب الى السوق لأبحث عن الاولاد
    Tabii ki uykusuzluğundan ve iştahsızlığından endişeleniyorum. Onun fikriydi ama.. Open Subtitles بالطبع أشعر بالقلق إنها لا تنام وبالكاد تأكل
    Açıkçası ben Jane'in hareketlerinden çok o kadınınkilerden dolayı endişeliyim. Polis, Dahl'ın kimliğini basına bildirmemişti. Open Subtitles لنكون صادقين ، أشعر بالقلق إزاء سلوكها أكثر مما أشعر به تجاه سلوكه ، الشرطة لم تصدر
    Elbette endişeliyim. Open Subtitles بالطبع أشعر بالقلق. هذه طبيعة الرجل الفرنسى.
    İşte şimdi endişelendim. Bütün evlerle konuştum, kimse çocuklar nerede bilmiyor. Open Subtitles أشعر بالقلق الآن، اتّصلت بجميع المنازل ولا أحد يعرف مكانهم
    Buna benzer birçok şey oldu ve ben Endişelenmeye başladım. Open Subtitles ،والكثير من الأمور المشابهة لهذه وبدأت أشعر بالقلق
    Hiç mantıklı değilsin ve nörotoksinin seni etkilendiğinden endişe etmeye başlıyorum. Open Subtitles لست منطقي وبدأت أشعر بالقلق من أن السم العصبي يؤثر عليك
    Bu benim biraz daha fazla Endişelendiğim bir olasılık, çünkü eğer berbat eden biz isek, bununla gidip nasıl başa çıkacağımız aslında pek açık değil. TED هذا احتمال أشعر بالقلق نوعا ما حياله، لأنه، لو كنا نحن ذوي التركيبة الخطأ، فلن يكون في الواقع واضح كيف لنا أن نتعامل مع هذا.
    Burada hiçbir şey yapamamak beni endişelendiriyor. Open Subtitles إنه فقط عدم القيام بأيّ شيء هنا يجعلني أشعر بالقلق.
    Onun başına kötü bir şey geldiğinden endişeleniyorum. Open Subtitles أنا أشعر بالقلق الشديد أن مكروها قد أصابه
    Çünkü sen benim annemsin, seni seviyorum, ve senin için endişeleniyorum. Open Subtitles ،لأنك أمي وأنا أحبك ، و أشعر بالقلق عليك
    Ailen senin için çok önemli, ve sayıca çok fazlalar, ve... endişeleniyorum, eğer biz bunu ilerletirsek... Open Subtitles أسرتك بغاية الأهمية لكِ وهناك الكثير منهم ، وأنا أشعر بالقلق لو..
    Onun için endişeleniyorum. - Neden hâlâ erkek arkadaşıyla, anlamıyorum. Open Subtitles أشعر بالقلق عليها لا أفهم لماذا هي مع خطيبها ذاك ؟
    Richard resmen takıntılı hale geldi ve ben onun için endişeleniyorum. Open Subtitles ريتشارد هو هاجس تماما، وأنا أشعر بالقلق عنه.
    Yanımdayken endişeleniyorum yanımda değilken de endişeleniyorum. Open Subtitles أشعر بالقلق عندما تكون هنا ، وعندما لاتكون هنا
    Bıçaklanan şu adam konusunda biraz endişeliyim. Open Subtitles إنّني أشعر بالقلق حيال ذلك الشخص الذي تعرّض للطعن
    Sanırım sonuna kadar gideceğiz, ama biraz endişeliyim. Open Subtitles سنمضي كل الطريق حتى النهاية لكنني أشعر بالقلق
    Açıkçası ben Jane'in hareketlerinden çok o kadınınkilerden dolayı endişeliyim. Polis, Dahl'ın kimliğini basına bildirmemişti. Open Subtitles لنكون صادقين ، أشعر بالقلق إزاء سلوكها أكثر مما أشعر به تجاه سلوكه ، الشرطة لم تصدر
    Aslında biraz endişeliyim bize ne soracağını bilmiyoruz. Open Subtitles العقل لكم، وأنا أشعر بالقلق قليلا ل أننا لا نعرف ما ستعمل تطلب منا.
    Bizim dışımızdaki şeyler aramıza girmeye başlayınca endişelendim. Open Subtitles أشعر بالقلق عندما تأتي أمور خارجية بيننا
    - İlk önce çocuklarımın güvenliğinden Endişelenmeye başladım. Open Subtitles صدقاً، بدأت أشعر بالقلق فعلاً تجاه سلامة أطفالي
    Son zamanlarda sizin için çok endişe ediyorum. Open Subtitles أنا فقط أشعر بالقلق عليك في الفترة الأخيرة
    Endişelendiğim için söylüyorum. Open Subtitles انا فقط أقول هذا لاني أشعر بالقلق
    Geride kalıp hiçbir şey yapmamak asıl beni endişelendiriyor. Open Subtitles إنه فقط عدم القيام بأيّ شيء هنا يجعلني أشعر بالقلق.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more