On yıI sonra bir kayıktayım... ama hiçbir şey hissetmiyorum. | Open Subtitles | بعد عشر سنوات أنا في شيكارا و لا أشعر بشيء |
- Hayır, alkol beni etkilemiyor. Resmen hiçbir şey hissetmiyorum. | Open Subtitles | كلا، الكحول لا يؤثر في أعني، حرفياً لا أشعر بشيء |
Devam etsin diye zorladım ama hiçbir şey hissetmiyorum. | Open Subtitles | كنت أريد أن تنجح علاقتنا ، ولكن لسوء الحظ لا أشعر بشيء |
Polis olmayı her şeyden çok istememe rağmen, ilginçtir ki o telefon konuşmasını yaptıktan sonra hiçbir şey hissetmedim. | Open Subtitles | لكن هذا طريف، لأن كوني شرطيًّا هو كلّ ما وددتهُ قطّ لكن لمّا وردتني تلك المكالمة، لم أشعر بشيء. |
Kesinlikle bir şeyler hissediyorum. İyi otmuş. | Open Subtitles | بالتأكيد أني أشعر بشيء ما الآن هذه حشيشة جيدة |
Güzel. Hiçbir şey hissetmiyorum. | Open Subtitles | ـ هذا جيد، إستمع إلى الليل ـ لا أشعر بشيء |
Hiçbir şey hissetmiyorum. Ne yüzümde rüzgârı, ne denizin damlalarını ne de bir kadının sıcaklığını. | Open Subtitles | لا أشعر بشيء لا أشعر بالريح على وجهي ولا برذاذ البحر |
Hiçbir şey hissetmiyorum Orada bir çocuk olduğundan emin misin 7 aylık, canım. | Open Subtitles | أنا لا أشعر بشيء هل أنت واثقة أن ثمّة طفل في الداخل ؟ عمره 7 أشهر، عزيزي |
Yani iki tane yedim bile ama hiçbir şey hissetmiyorum. | Open Subtitles | ،أقصد، تناولت إثنان حتّى الآن ولازلت لا أشعر بشيء |
Bedenim testosteron hormonuyla dolup taşıyor ama kalbimde bir şey hissetmiyorum. | Open Subtitles | يوجد مسبح مليئ بالرجال وأنا لا أشعر بشيء |
Seksimizi hatırlıyorum, seksimiz iyiydi. Ama artık buna dair hiçbir şey hissetmiyorum. | Open Subtitles | أتذكّر الحميميّة بيننا، كانت حميميّة ممتعة، لكنّي لم أعُد أشعر بشيء |
Üniversitede bir kez ot çektim. Hiçbir şey hissetmedim. | Open Subtitles | انظر,لقد شربت قدرا مرّة في الكليَّةِ ولَمْ أشعر بشيء |
Babamın ölmesini seyrettim ve hiçbir şey hissetmedim. | Open Subtitles | لقد كنت من قليل أشاهد أبي و هو يموت و لم أشعر بشيء اتجاه ذلك |
Üstüm başım kan içindeydi, kemiğim kolumdan dışarı fırlamıştı ama hiçbir şey hissetmedim. | Open Subtitles | كانت الدماء تغطي سترتي، وعظمة خارجة من ذراعي ولم أشعر بشيء إطلاقاً |
bir şeyler hissediyorum. Bana tekrar vur bebeğim. | Open Subtitles | أشعر بشيء ما , أضربيني مجددا, يا عزيزتي. |
Ancak kaldı ki, izleme aletlerine bağlı değilim o yüzden, belki de bir şeyler hissediyorum ama farkında değilim. | Open Subtitles | ولكن مرّة أخرى، أنا لستُ موصّلة بأجهزة رصد، لذا لعلّي أشعر بشيء |
Kısa süreliğine de olsa farklı bir şey hissetmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أشعر بشيء آخر لبعض الوقت |
Tam senin için bir şeyler hissetmeye başlıyordum ki kendini suçlu hissetmediğini söyleyince öfkem on kat büyüdü. | Open Subtitles | كدت أشعر بشيء تجاهك، لكن حين قلتِ أنّك لا تشعرين بالذنب، غضبي عاد 10 أضعاف. |
Ben de bu görünmez ipe değme umuduyla kollarımı çırpmaya başladım ama hiçbir şey hissetmiyordum. | Open Subtitles | لذا حركّت ذراعيّ في الفراغ لربّما أشعر بخيط صيد السمك الغير مرئي لكن.. لم أشعر بشيء. |
Hiçbir şey hissedemiyorum. | Open Subtitles | انا لا أشعر بشيء |
bir şey hissediyorum ama acıdan öte daha çok bir baskı, rahatsızlık gibi. | Open Subtitles | حسناً ، أنا أشعر بشيء ما لكنه ليس مُؤلماً كثيراً ضغط ، مصدر إزعاج ، حقاً |
Geri çağırdım çünkü sana karşı bir şeyler hissediyordum. | Open Subtitles | ناديتُ عليه لأنني أشعر بشيء نحوك. |